Doğu Kudüs’ten arabama binip kimine göre ayrılık kimine göre ise güvenlik duvarının hemen yanından sürüp, Kalandiya geçiş noktasından Batı-Şeria’ya girdim.
Bu nokta sahipsizdir, kontrolü yoktur. Sağlı sollu birbirinden tamamen farklı onlarca dükkân Ramallah’ın kalbine kadar uzanır bu yolda. Diğer şehirlere Filistinlileri taşıyan sarı minibüsler birbirleri ile yarışır.
Yolda yavaş ilerlerseniz, ayağı yalın çocuklar görürüsünüz. Ellerinde taş, direnişin sembolüdür onlar. Zafer işareti yaparlar size. ‘Ya Hayber Ya Yahud’’ diye bağırırlar. Anlayamazsınız onları, bir silüet gibidirler, ince cılız bedenleri sımsıkı kavramıştır taşı. İsabet etmese de atarlar. Galip gelemeyeceğini biliyorsun niye atıyorsun diye sorduğunda kızarlar, ‘’Biz de varız demek için direniyoruz derler’’. Direniş sözcüğü bu çocukların ellerinde güç kazanır. Ve kararlılığı ilk kez bu çocukların gözlerinde görürsünüz. Plastik mermilerden nasıl kıvrak hareketler ile kaçıldığını ve her şeye rağmen nasıl hayatta kalındığını burada öğrenirsiniz.
No Man’s Land diye anılan bölge arkanızda kaldıkça, işin rengi de değişir, Filistin yönetiminin başkenti sayılan Ramallah’ın içlerine girdikçe farkı görürsünüz. Sıra sıra dizilmiş lüks kafeteryalar dikkatinizi çeker. İçlerinde oturan gençler taş atanlardan farklıdır. Kapı önlerine park edilmiş son model araçlar sizi yanıltmasın onlar işgalin kendilerini teğet geçtiği Filistinlilerindir.
Aynı saatlerde Filistin’in bu iki yüzünü de görünce aklınıza barış gelir. Ve “barışın” bu topraklarda çok farklı bir anlam taşıdığını anlarsınız. Ve sorarsınız kendinize, Amerika’nın, Ebu Mazen’in ve İsrail’in konuştuğu barış hangi Filistinli için. Taş atan çocukları kapsayacak mı? Ya da Bil-in köyünde tarlaları ellerinden alınmış köylüleri? Batı-Şeria’da yerleşimci korkusu ile yaşayanları? Doğu Kudüs’te Mescid-i Haram’a gitmek isteyip de yaşı 50’nin altında olanlar? Gazze?
Şayet Filistin yönetimi bir gün İsrail ile tekrar barış masasına oturup da anlaşırsa o anlaşma hakkını arayanları teğet geçip, Filistin’in kaymağını yiyenlere çarpacaktır. Ve onlar bu çarpışmadan mutlular..
Yorum ekle