Yazarlar

Heyecan dağılmasın rüzgarımız kaybolmasın

Üzerinden tam bir yıl geçti ama o hain geceyi hiç birimiz unutmadık. Hiç bir dost sohbeti olmadı ki ihaneti konuşmamış olalım. Hiç bir an olmadı ki şehitlerimiz aklımızdan çıkmış olsun. Hiç bir mekan olmadı ki gördüğümüz ihanete hayıflandığımız konuşmalar geçmesin. Bu durumu, hazmedememek, kabullenememek ve ihanete uğramışların ruh haliyle sarsılması olarak da tanımlayabiliriz.

Acılarımız hala ilk günkü gibi yüreğimizi yakıyor. Çünkü kendi topraklarımız üzerinde kendi silahlarımızla vurulduk.

Unutmak beşere mahsus bir durum. Her yeni olay bir öncekini kısmen unutturuyor. Hele bizim gibi son yıllarda olaylar yığınının yaşandığı Türkiye’de unutmamak çok da kolay bir iş değil. Hatırlayın darbenin yaşandığı günlerde ardı ardına terör saldırılarına nasıl da maruz kalmıştık. 2016 yılında Türkiye’de 20’ye yakın terör saldırısı gerçekleşti. En son büyük saldırı İstanbul Reina’daki DAEŞ saldırısıydı. Bir de İzmir’de kahraman polis Fethi Sekin’in şehit olduğu terör saldırısı vardı. Allah’ın inayeti ile bütün bu saldırıların üzerinden geldik. Şimdi sükunetle geri dönüp son bir yılı daha sağlıklı bir ruh haliyle değerlendirebiliyoruz.

Son bir yılda darbeye karışanların büyük çoğunluğu yakalandı. Hala firari olanlar var. 260 civarında darbe ve FETÖ üyeliği davası devam ediyor. Her bir dava bu uğursuz grubun tasfiyesi için bir adım demek. Elbette bu hassas süreçlerde bazı hatalar da yapılıyor. Ancak sabırla bunların da giderileceğine inanıyoruz.

Biz bir yandan darbecilerden hesap sorulsun diye süreçleri takip ederken diğer yandan fetö’nün içte ve dıştaki hücreleri de boş durmadı bu bir yıl içinde. Darbe girişiminde başarısız oldukları anda inkar yoluna gittiler. İnkar ateşini bizzat Fetö’nun kendisi yaktı. Darbe girişiminin hemen ardından mikrofon uzatan Amerikan medyasına bunun bir Erdoğan senaryosu olduğunu iddia etti. Fetö’cü tayfa ise hemen bu iddiayı sahiplendi. Özellikle FETÖ’nün ilk ve ikinci halkasındakiler. Onlar bu iddiayı öylesine sahiplendiler ki bu yıl içerisinde uluslararası medyayı da buna inandırmak için her türlü yalan ve düzenbazlığı yaptılar.

FETÖ örgütünün nasıl sinsi bir yapılanma olduğunu en iyi gösteren bu manevraya en çok CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sahip çıktı. Kontrollü darbe diyerek birebir FETÖ’nün tezlerini savundu. Bunun için yollara düştü. Halkın iradesine ve şehit kanlarına aldırmadan FETÖ’yü aklamaya çalıştı.

Darbe girişiminin 1. yılında hepimiz heyecanlıyız. O geceyi ilk gün gibi yaşıyoruz. Bu heyecanı her zaman hissetmemiz lazım. Biz unutma hastalığına yenilmeye başladığımızda Fetö’nün kampanyaları devreye giriyor. Yine bunu bekleyecekler. Heyecanımızı kaybettiğimizde ve şehitlerimizi unuttuğumuzda rüzgarımızın dağılacağını biliyorlar. Bu rüzgarı dağıtmak onlara en büyük ödül olacaktır.

Arif Bilgili

1 yorum

Yorum göndermek için buraya tıklayın