Joe Biden’ın her durumda eski Başkan Trump’ın yaptığının tam tersini yapma arzusu, hatalarının nedenlerinden birisidir.
Joe Biden’ın ABD devlet başkanlığı görevine geldiğinde, Amerikan istihbarat servisine Covid-19’un, Çinlilere ait bir laboratuvardan kaynaklanıp kaynaklanmadığını bulma yönündeki araştırmalara hız vermesi kendisi hakkında hayal kırıklığı olabilecek ama gerçek olan bir durumdur.
Hiçbir yerde, Biden göreve geldiğinde Dışişleri Bakanlığı’nın zaten böyle bir soruşturma yürüttüğünden bahsedilmiyor, çünkü onun ekibi bu durumu görmezden gelmeyi tercih etmektedir. Kastedilerek yapılan bu görmezden geliş, aldıkları diğer birçok kötü kararla aynı nedene sahiptir. En basit şekli ile, “Donald Trump’ın taraftar olduğu bir duruma karşı olma, karşı olduğu bir durumu ise destekleme” en büyük referans noktalarıdır.
Söz konusu özellik, Biden’ın Ocak ayında, bilim ekibini açıklarken savunduğu nesnellikten oldukça uzak bir yerde: “Her zaman söylediğim gibi, Biden-Harris yönetimi bilim ve hakikati rehber edinerek bizlere yol gösterecek.”
Joe Biden buna benzer pek çok açıklama daha yapmıştır: “ Biz artık bilimin yeniden konuşmasına izin veriyoruz”. Ancak davranışlarının bilimle pek ilgisi yok. Tüm bu mesnetsiz açıklamalar ise, ABD Başkanına – dondurmasının tadı hakkında sorulan soruyu saymazsak- kendisine zor sorular sormayacak büyük ölçüde esnek bir basının onunla çalışmasından kaynaklanan haklı bir güvenden doğmaktadır.
Başka bir ifadeyle Biden yönetimi, politik Covid-19 anlatılarına çok fazla yatırım yaptığı için Covid-19’a bilimsel bir yaklaşım sergileyemiyor. Dolayısıyla Beyaz Saray sözcüsü Jen Psaki’nin, rekor sürede Covid-19 aşılarının geliştirilmesini teşvik eden Warp Speed Projesi için kredi vermeyi reddetmesi gibi üzücü bilgilere sahibiz.
Başkan Biden, 11 Mart’ta ulusa hitaben yaptığı konuşmada aynı yöntemi tercih ederek Trump başkanlığı süresinde gerçekleşen aşılardan bir kez bile bahsetmeden, Trump yönetiminin çok fazla Covid-19 ölümüne neden olmasını kınamıştır.
Şimdilerde ise Çin ile ilgili utanç verici bir durumumuz var. Yaklaşık bir yıldır “bilim” adına oluşturulan anlatı, Covid-19’un Wuhan Viroloji Enstitüsü’nden kaynaklanmış olabileceği iddialarını bir komplo teorisi olarak reddetmiştir. The Journal, geçtiğimiz hafta, Çinli laboratuvar çalışanlarının üçünün Kasım 2019’da -Çin’in resmi olarak bildirilen ilk vakasından önce – Covid-19’a işaret eden semptomlarla hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Bu durum, artık bazı kişiler tarafından iddia edilen laboratuvar hikayesinin kabul edilmesine neden oluyor.
Ancak daha önce belirtildiği gibi, “Şüpheli gerçekler en başından beri ortadaydı.” Çin’in, Covid-19 salgını için “Sıfır Noktası” olduğu söylenen Huanan deniz ürünleri pazarından sadece birkaç mil uzakta, yarasalar ve koronavirüsler üzerinde araştırma yapan ve orduyla bağları olan bir viroloji laboratuvarı işletiyor olması bile oldukça dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Bu hususta, eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo bir telefon görüşmesinde “Aldığım tüm istihbarat bilgileri söz konusu laboratuvarı işaret ediyor.” demiştir.
Elbette benimsenecek en mantıklı yaklaşım, tüm şüphelerin güvenli bir şekilde ortadan kaldırılıncaya kadar bu laboratuvarı araştırmasıdır. Ancak Çin hükümeti, müfettişlerin araştırma yapmasını engelleyerek işbirliği yapmayı reddetmiştir. Şimdiye kadar Pekin yönetimi, muhtemelen, kendisi için sorun teşkil edebilecek tüm suçlayıcı kanıtları yok etmiştir. Aynı zamanda Avustralya, Dünya Sağlık Örgütü’ne tam ve dürüst bir araştırma yürütülmesi çağrısı yaptığında, Çin, Avustralya ithalatını hedef alan âdeta ekonomik bir savaşla karşılık vermiştir. Dışişleri Bakanlığı şimdi yenilenen ABD soruşturmasına, bir evcil hayvan komplo teorisi canlandırarak yanıt vermiştir: Covid-19, Maryland’deki Fort Detrick’teki bir laboratuvardan kaynaklandı.(!)
Biden yönetimi Çin’in usulsüz davranışlarını araştırma konusunda neden bu kadar yavaş? Bu konuda aldığımız veya alacağımız tüm cevapların maalesef yine bilimle ilgisi yoktur.
Bu durumun başlıca nedeni, yönetimin başka bir anlatıya yoğun bir şekilde yatırım yapmasıdır. Yatırım yapılan ve desteklenen anlatı ise son aylarda Asya kökenli Amerikalıların oldukça kötüye giden bozgunluklarının tek nedeninin, Trump’ın Covid-19’u “Wuhan Gribi” veya “Kung Gribi” olarak adlandırmasıdır.
Daha da kötüsü, Wuhan laboratuvar teorisini ciddiye almak, en nihayetinde Trump’ın en azından bu konuda haklı olma olasılığını kabul etmek anlamına gelir. Delphic danışmanı Dr. Anthony Fauci’nin virüsün doğal olarak ortaya çıktığından yüzde yüz emin olamayacağını söylemesine rağmen, eski politikanın eldeki kanıtlarla doğrulanma ihtimali düşmektedir. Aynı zamanda, Biden’ın yeniden başlattığı istihbarat soruşturması, Pekin hükümetinin işbirliğini reddettiği ve Biden yönetiminin Dünya Sağlık Örgütü’ne yeniden dahil olduğu müddetçe daha fazla çatışma ve çelişki oluşturacaktır.
2020’de Covid-19 politikaları, henüz bir başkan adayı olan Biden’ı Oval Ofis (Amerika Birleşik Devletleri başkanlarının resmî, ofis çalışma alanı)’e girmesine yardım etti. Ancak ABD Başkanı Biden için 2020’de deva olan, 2021’de derdin ta kendisi olabilir.
Yazının Aslı İçin: https://www.wsj.com/articles/joe-bidens-covid-science-11622494168?redirect=amp#click=https://t.co/BPoU99X9Df
Yorum ekle