Yazarlar

7 Ekim’den sonra TikTok’ta Kur’an ile tanışan dünya gençleri

Yazının Orjinali: Young Americans are picking up the Qur’an ‘to understand the resilience of Muslim Palestinians’

Müslüman Filistinlilerin dayanıklılıklarına hayret eden Genç Amerikalılar, Kuranı Kerîm okuyor

The Guardian / Alaina Demopoulous

Megan B Rice

Kur’an-ı Kerim’i okumaya başlayan Amerikalı gençler, Batı’da uzun süredir kötülenen bir din için ‘empati geliştirmeye’ çalışırken, kendi değerleriyle örtüşen yargılar buluyorlar.

Kitap okumayı oldukça seven Megan Rice, anlık mesajlaşma platformu Discord’da bir aşk romanı kulübü kurdu ve TikTok’ta kitap incelemeleri yayınlıyor. Geçtiğimiz ay, Şikago’da yaşayan 34 yaşındaki Rice, sosyal medya hesaplarını kullanarak Gazze’deki insani krize dair seslerini yükseltmişti.

Rice, verdiği röportajda, “Filistin halkının inancının ne kadar güçlü olduğundan ve her şeyi ellerinden alınmış olsa bile Tanrı’ya şükretmeyi bir öncelik haline getirebilecek bir durum bulduklarından bahsetmek istedim” dedi.

Rice’ın bazı Müslüman takipçileri, Rice’a inançla ilgili daha fazla bağlam öğrenebilmesi için İslam’ın temel dini metni olan Kuran’ı okumasını önerdi. Öneriler ışığında, çok dindar olarak yetişmeyen Rice, Discord’da her kökenden insanın kendisiyle birlikte Kuran-ı Kerim çalışabileceği bir “Dünya Dinleri Kitap Kulübü” kurdu.

Rice, Kur’an-ı Kerim’i okudukça Kuran’ın içeriğinin kendi temel inanç sistemiyle ne kadar uyumlu olduğunu fark etti. Öte yandan Rice aksini düşünürken, Kur’an-ı Kerim’in aslında tüketim karşıtı ve anti-baskıcı olmasının yanı sıra kadınlara da değer verdiğini gördü. Ardından Rice bir ay içinde resmi inanç beyanı olarak şehadet getirdi, giymek için başörtüsü satın aldı ve Müslüman oldu.

Rice, Kuran’ı deneyimlemek isteyen tek kişi değil. TikTok’ta gençler, Batı medyasının uzun süredir karaladığı bir dini daha iyi anlamak ve Gazze’deki birçok Müslümanla dayanışma göstermek için Kur’an-ı Kerim okuyor. Uygulamada 1,9 milyon kez izlenen “quranbookclub” etiketi altındaki videolar, kullanıcıların yeni satın aldıkları Kur’an-ı Kerim metinlerini ellerinde tutarak ilk kez ayet okuduklarını gösteriyor. Diğerleri ise internetten ücretsiz versiyonlar buluyor ya da işe giderken Kur’an-ı Kerim’in ayetlerini dinliyor. TikTok’ta Kur’an okuyanların hepsi kadın değil ancak ilgi, çoğunlukla kadın kullanıcıların kitapları tartışmak için bir araya geldiği bir alt topluluk olan #BookTok alanında yoğunlaşıyor.

Zarina Grewal, Yale Üniversitesi’nde doçent ve Amerikan kültüründe İslami kutsal metinler ve dini hoşgörü hakkında bir kitap üzerinde çalışıyor. Grewal, TikTok’taki bu ilginin tamamen eşi benzeri görülmemiş olduğunun altını çizdi.

11 Eylül’den sonra Kur’an-ı Kerim, anında en çok satanlar listesine girmişti; ancak o zamanlar pek çok Amerikalı, İslam’ın doğası gereği şiddet içeren bir din olduğu yönündeki önyargılarını doğrulamak için Kur’an’ı satın almıştı.

Nefertari Moonn

Grewal, “Fark şu ki, insanlar şu anda Hamas’ın 7 Ekim saldırısını anlamak için Kuran’a bakmıyor” dedi.

“Filistinli Müslümanlarda gördükleri inanılmaz dayanıklılığı, inancı, ahlaki gücü ve karakteri anlamak için Kuran’a yöneliyorlar.”

Tampa, Florida’dan 35 yaşındaki Nefertari Moonn’u kocasının Kuran’ını almaya iten şey de buydu. Moonn kendisini dindar değil muhafazakar olarak görüyordu ve kocasını ibadet etmeyen bir Müslüman olarak tanımlıyordu. Moon, “İnsanların ölümün yüzüne baktığında Allah’a seslenmesinin sebebinin ne olduğunu görmek istedim” dedi ve şöyle ekledi;

“Gösterdikleri adım adım direnci ardı ardına görmek bende yankı uyandırdı. Bu durumla çok duygusal bir bağ kurmaya başladım.”

“Bunu tam açıklayamıyorum ama Kur’an okumanın getirdiği huzur var. Her zaman orada olan ve geri dönmemi bekleyen bir şeye geri dönmüşüm gibi kendimi hafif hissediyorum.”

Mişa Eukep

Kur’an’ın modern yorumlarını araştıran Pakistanlı Amerikalı yazar ve podcast sunucusu Mişa Eukep, 2020’den bu yana kendi Kur’an Kitap Kulübü Instagram serisini düzenliyor. Kur’an’daki bazı konuların Amerikalı genç sol görüşlülerin değerleriyle uyumlu olduğunu ifade ediyor.

Eukep, “Kuran doğa metaforlarıyla dolu ve sizi çevreci olmaya teşvik ediyor” dedi.

“Kuran’da aynı zamanda tüketim karşıtı bir tutum da var; hepimiz, dünyayla ya da diğer insanlarla sömürücü bir ilişki kurmamamız gereken, dünyanın hizmetkarları olduğumuz duygusu.”

Kuran’da erkekler ve kadınlar Allah’ın gözünde eşittir. Buna istinaden Rice ve diğer TikTok üyesi olup din değiştirenler, Kur’an’la ilgili yorumlarının feminist ilkelerini de desteklediğini söylüyor. Aynı zamanda evrenin oluşumuyla ilgili bir teori olarak ‘bigbang’i ve diğer teorileri kapsayan Kuran ayetleri ile yaratılışla ilgili bilimsel açıklamalara da yer verilmekte.

İslam’ın ilme verdiği önemin altını ayrıca çizen Rice, “Genellikle dini topluluğun bilimle mücadelesine çok alışığız” dedi.

“Şimdi bir dinin bilimi kucakladığını ve onu desteklemek için kutsal metinlerini kullandığını görüyorum.”

Silva Şan-Malik, 11 Eylül’den sonra Müslümanlara yönelik nefret suçlarının ve medyada kullanılan yabancı düşmanı dilin arttığı bir dönemde yüksek lisans yapıyordu.

“İslam dünyasında neler olup bittiğini Pearl Harbor’dan sonraki Japonların ve Amerikalıların tarihiyle karşılaştırdığımda çok ilgimi çekti” dedi.

“Bu konuyu kendi başıma araştırmaya başladım, gerçek Müslümanlarla tanıştım ve İslam üzerine ödevimi yaparken şaşkına döndüm.”

Şan-Malik araştırması boyunca İslam’dan çok etkilendi ve Müslüman olmaya karar verdi. Kendisi şu anda Rutgers Üniversitesi’nde doçent olarak görev yapıyor ve araştırmaları ABD’deki İslam tarihi ve İslamofobi üzerine yoğunlaşıyor.

“Şu anda TikTok’ta olanlara çok benzer bir deneyim yaşadım” diyen Mâlik, sözlerine şöyle devam ediyor;

“O zamanlar tanıştığım Müslüman insanların haberlerde duyduklarımdan neden bu kadar farklı olduğunu merak ediyordum. Popüler algı ile gerçek arasında hiç bu kadar büyük bir kopukluk yaşamamıştım.”

Zareena Grewal

Yale Profesörü Grewal, insanların çoğunlukla halihazırda sahip oldukları dünya görüşünü destekleme umuduyla Kur’an-ı Kerim’i okumaya başladıklarına inanıyor ve Grewal bu durumu şöyle örneklediriyor;

“Tıpkı ırkçı insanların ırksal önyargılarını doğrulamak için ayetler araması gibi, soldaki insanlar da ilerici mesajları doğrulamak için bu kitaba bakıyor

Her kutsal metin karmaşıktır ve birden fazla okumaya davet eder ve TikTok kullanıcıları “bulmayı umdukları şeyi aramak için Kuran’a geliyorlar. ”

11 Eylül’ün gölgesinde büyüyen Rice, islamofobiyi ve Müslüman Amerikalıları hedef haline getiren ayrımcılığı reddettiğini söyledi.

“Siyahi bir kadın olarak, Amerikan hükümetinin, topluluğum dışındaki insanların benim hakkımda yanlış anlamalara yol açan zararlı stereotipleri yaymasına alışkınım.

11 Eylül sonrası Müslüman toplumu hakkında yayılan stereotiplere hiçbir zaman inanmadım, ancak Kur’an okumaya başlayıncaya kadar bu yanılgıları bir nevi içselleştirdiğimi fark ettim, çünkü İslam’ın çok şiddetli veya katı bir din olduğu yanılgısına kapıldığımı fark ettim.”

Kur’an-ı Kerim’i okumak, Rice’ın Gazze’de mahsur kalan Filistinlilere empati göstermesinin bir yolu olarak başladı. Bu durum artık Rice’ın hayatının önemli bir unsuru haline geldi. Yine de yaşananlar herkes için bu kadar aydınlatıcı olmak zorunda değil.

Rice sözlerine şöyle son veriyor;

“Dini geçmişinizin ne olduğunun bir önemi olmadığını söyleyebilirim. İnsanlığın en mahrem noktalarını öğrenerek bir insan olarak empati duygunuzu geliştirebilirsiniz, buna insanlığın inançları da dahildir.”

Çeviri: Şehade İbrahim