Yazarlar

Uluslararası Öğrencilerin Covid-19 salgını sonrası durumu ne olacak?

2019 yılında YÖK tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye yurtdışında öğrenim gören öğrenci sayısı açısından Dünya’da 11. Sırada bulunuyor. Yurtdışında öğrenim görmeyi tercih eden öğrenci sayısının yurtiçindeki öğrencilere oranı Türkiye’de % 3.2 olarak tespit edilmiş.

Burada yurtdışı eğitim deyince tabi tek bir eğitim türünden bahsedemeyiz. Dil eğitimi, lisans eğitimi, yüksek lisans ve doktora eğitimi ile mesleki kurs eğitimlerinin tamamı bu tanımın altına girmekte. Bunların kimisi bu tip olağanüstü mücbir sebepler için esneklikler içerse de bir kısmı ise esneklikler konusunda pek alternatif çözüm öneremiyor.

Olmaya sağlık cihanda bir nefes sıhhat gibi denir ya sağlık söz konusu olduğunda hemen her şey ikinci plana atılıyor evet. Düşünsenize hayatınızın en önemli hayallerinden birine ulaşmışsınız belki. Planladığınız ülkeye okula gitmişsiniz, eğitim almaya başlamışsınız. Yeni bir hayat kurmaya çalışıyorsunuz aynı zamanda. Belki bir yurtta belki bir öğrenci evinde yeni mahallenize, yeni bir dile, yeni yaşam biçimine alışmaya çalışıyorsunuz. Bu çok eğlenceli ve fakat aynı zamanda çok da meşakkatli bir süreçtir. Lütfen hafife almayın. Tam her şey rayına oturmaya başlamışken bir anda karantinalar, göremediğiniz bir düşmandan sakınmaya çalışmak, alışık olmadığınız bir sağlık sisteminden hizmet almanın yollarını aramak ve sonunda okulların geçici olarak kapanması ardından devletinizin yardımıyla ülkenize dönüp iki haftalık bir karantinaya girmek. En tatsızı da sürecin nasıl yürüyeceğini ve sonuçlanacağını bilememek.

Gerçekten ciddi bir sorun. Bir de işin maddi boyutu var elbette. Okula ödediğiniz ücret ki dil okulları ve mesleki sertifikasyon okullarında daha kısa dönemler için bu ödemeler yapılırken lisans, yüksek lisans ve doktora ödemeleri yıllık olarak dönem başında yapılmakta en iyi ihtimalle birkaç taksit halinde ödenmektedir. Barınma için genel olarak uzun dönemli anlaşmalar yapılır, özellikle batı ülkelerinde hele bir de yabancıysanız ülkemize göre daha sert yaptırımları olan sözleşmelere muhatap olursunuz. Yani ben gidiyorum deyip çıkarsanız ciddi maliyetlerle karşı karşıya kalabilirsiniz. Oraya giderken yaptığınız vize, sigorta, seyahat masrafları da cabası.

Peki şimdi ne olacak? Bütün bu sorunlar yumağı nasıl çözülecek?

Önceki yıl İngiltere’de üniversitelerde oldukça yoğun bir grev dalgası yaşanmıştı. Hem de dönemin ortasında. Bu grev özellikle yüksek lisans öğrencilerini etkilemişti. Hocalar derse girmiyor, ciddi bir kısmı öğrencilerin e-postalarına dahi cevap vermiyordu. Okula giden öğrenciler muhatap bulamıyordu. Bir şekilde dersler ve sınavlar halledildi. Ardından gelen tez dönemi biraz daha az meşakkatli idi. Danışman hocalarla öğrenciler bir şekilde tezlerini hallettiler. Ancak akademik olarak ciddi eksiklikler olduğu noktasında herkes hemfikirdi.

Neredeyse hiç bir üniversite yönetimi öğrencilerin ders alamadıkları dönemler için telafi/tazminat talebini dikkate almadı. Sadece kişisel ısrar ve takip sonucu King’s College Üniversitesinden kısmi geri ödeme alabilen öğrenciler oldu. Bu arada yıllık lisansüstü ücreti olarak bahsettiğimiz tutarlar ortalama 13 ile 20 bin Pound civarında.

Şimdi de benzer bir durum söz konusu aslında. Üniversitelerin özellikle internet sitelerine göz atınca hemen tamamının yüz yüze eğitim faaliyetlerini durdurduğunu görüyoruz. Bununla birlikte ülkelere ve üniversitelere bağlı olarak bir kısmının online eğitim faaliyetlerine başladığı ya da güçlendirdiği görülmekte. Ancak ABD deki üniversitelerde ise dükkanı kapattık online eğitim de yok havası daha hakim görünmekte. Yani bu dönemi yok sayacaklar gibi görünüyor. Orada yüksek lisans eğitimlerinin iki yıl olması da belki bunu kaldırabilir. Ama bu eğitimin bir yıl olduğu ülkelerde durum daha sıkıntılı.

Hemen her öğrencinin kafasındaki soru ise sınavların ne olacağı? Vizeleriyle ilgili sıkıntı çekip çekmeyecekleri ? Bu selfizolasyon döneminde kendi ülkelerine gidip gidemeyecekleri? Ayrıca burs alıyorlarsa bundaki surumun ne olacağı ayrı ve önemli bir soru. Yine eğitim için ödedikleri paranın geri ödenip ödenemeyeceği de yine önemli bir soru ki bu soruya birçok üniversite internet sitelerinde hiç çekinmeden bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok aciziz demekten kaygı duymamışlar.

Tabi Erasmus öğrencilerinin durumu var ki belki daha kolay hallolabilecek bir sorun olabilir. Zira kurumlar burada karşılıklı sözleşmelere dayanarak ve iletişim halinde işlemleri yürütüyorlar. Tabi yine büyük umutlarla ve muhtemelen nice zorluklarla  peşine düşülen bir hayalin yarım kalması söz konusu. Ama hemen Covid-19 salgınının yayılması ile birlikte ülkemizdeki üniversiteler harekete geçti. Öğrencilerin kalan dönemlerini ülkemizde geçirebilmesi için başvuru formları, süreç analizleri hazırlandı ve internet üzerinden duyuruldu.

Lisans öğrencileri için eğitim sürecinde bir dönem belki tolere edilebilecek bir süre gibi görülebilir. ABD de bir çok okul böyle yapmış. Bir çok ülkede ise online eğitimler devam etmekte. Her koşulda bu salgın sırasında bu dönemin böyle geçeceği belli oldu. Lisans öğrencilerinin online eğitimlerini olabildiğince ciddi takip etmesi, sınav ve ödevlerini kaçırmamaları mümkün olan ilk tarihte de okullarına dönmeye çalışmaları kanımca en doğrusu olacak.

Mesleki sertifikasyon okullarında durum daha net. Yüz yüze eğitimler tamamen ertelenmiş durumda. Ta ki salgın bitip her şey yoluna girene değin.  Ama online eğitimler zenginleştirilmiş şekilde devam etmekte. Elbette uygun olan programlarda. Bu okullarda genel olarak önceden ödenmiş eğitim ücretleri hesaplarınızda alacak olarak donduruluyor ve salgın sonrasında dilerseniz kullanabiliyorsunuz. Veya bu ücreti online eğitimler için sarf ediyorsunuz.

Dil okulları da genel itibarı ile mesleki sertifikasyon okulları gibi yaklaşmışlar Covid-19 salgınına. Elbette kurumsal olarak devletlerin aldığı kararlara uyarak dersler ve eğitimler hemen her yerde iptal edilmiş durumda. Bir çoğu öğrencilerini online eğitimlerine katılmaya teşvik ediyor. Ancak bu bir zorunluluk değil. Bu okullarda ödemeler genel olarak dönemsel ve peşin yapıldığından bir çoğunda dilerseniz eğitiminizi dondurup salgın önlemleri bittikten sonra eğitiminize devam edebiliyorsunuz. Tabi bu da bir çok programın planın aksamasına sebep oluyor. Dil eğitimi için yurtdışına giden öğrencilerin çoğu yüksek lisans ya da doktora öğrencisi adayı olarak o ülkeye gidiyorlar. Bu dönemde yaşanan her gecikme genel olarak Eylül – Ekim ayında başlayacak bu devam eğitimlerinin aksamasına sebep oluyor. Bu da küçük bir kayıp değil, en azından bir yıl gecikme demek.  Hayatının baharında yaşanabilecek bu tür gecikmeler elbette gençlerin moralini bozacak. Ancak unutmamak lazım ki sağlık her şeyden önce gelir. Hepsine önerimiz öncelikle sağlıklarına dikkat etmeleri, morallerini fazla bozmamaları ve bu durumun bir gün inşallah biteceğini bilerek buna göre hazırlanmaya devam etmeleridir.