Al Jazeera
İsrail güçleri, Hamza ile birlikte diğer iki gazetecinin de içinde bulunduğu aracı hedef aldı.
El Cezire’nin Gazze bürosu şefi Wael Dahdouh’un en büyük oğlu Hamza Dahdouh, İsrail’in Han Yunus’un batısına düzenlediği füze saldırısında şehit edildi.
Güneybatıya doğru giderken güvenli olduğu iddia edilen El Mavasi yakınlarında seyir halindeki aracın füze ile vurulması sonucu gazeteci Mustafa Süreyya da şehit oldu. Diğer gazeteci Hazim Recep ise ağır yaralandı.
El Cezire muhabirlerinin haberine göre, Hamza ve Mustafa’nın aracı, daha önceki İsrail saldırıları nedeniyle yerlerinden edilen sivillerle görüşmeye giderken hedef alındı.
27 yaşındaki Hamza da babası gibi gazeteciydi. Meslektaşı Mustafa da 20’li yaşlarındaydı.
Oğlunun defnedildiği mezarlıkta konuşan Wael, -sakin ancak aşağı bakar bir halde- bugün Gazze’de her gün sevdiklerine acı dolu veda eden insan kalabalıklarından yalnızca biri olduğunu söyledi.
Bir sevdiğinin ardından diğerini kaybetmesine rağmen Wael, Gazze’de neler olduğunu dünyaya gösterme yönündeki kararlığının altını çizdi.
Wael, “Hamza benim her şeyimdi, en büyük oğlumdu, o benim ruhumun ruhuydu… Bunlar ayrılık ve kaybın gözyaşları, insanlığın gözyaşlarıdır” dedi.
El Cezire Medya Grubu, saldırıyı şiddetle kınayarak şunları ekledi:
“Mustafa ve Hamza’nın Gazze Şeridi’nde görevlerini yerine getirmek üzere oldukları sırada suikasta uğramaları, işgal güçleri aleyhine derhal gerekli yasal önlemlerin alınması gerekliliğini bir kez daha ortaya koymaktadır, böylece işlenen suçlara karşı cezasızlık önlenebilir.”
Gazze’nin medya ofisi ise haberlere tepki göstererek, “Bu alçak suçu en sert şekilde kınıyoruz” dedi.
Dahdouh ailesinin dinmeyen acısı
Hamza, ailesine son derece düşkündü ve 25 Ekim’de İsrail saldırısının ailesinin sığındığı Nuseyrat mülteci kampındaki evi vurduğunu duyduğunda yıkılmıştı.
Kısa bir süre sonra annesi Amina, kardeşi Mahmut (15), kız kardeşi Şam (7) ve yeğeni Adem’in (1) İsrail saldırısında şehit olduğunu öğrendi. Meslektaşının ifadesine göre, Hamza’nın kayıplarından sonra yaşadığı bu üzüntü, Gazze’deki savaşı daha sıkı takip etmesi için bir motivasyon kaynağı oldu.
Hamza’nın ölüm haberinin yayılmasıyla birlikte, bir yıllık eşi ve hayatta kalan kardeşleri, defnedilmeden önce Hamza’yı son bir kez görmek için mezarlığa koştu.
Wael oğlunun yanı başında durdu ve ani kaybı sindirmeye çalışan ailesinin geri kalanını teselli etti.
Soğukkanlılığı ve vakur duruşu, Wael Dahdoud’u El Cezire’nin Gazze’deki Arap bürosu şefliğinden çok daha üstün bir mevki sahibi yapıyor. Kendisi, El Cezire’nin İsrail’in Gazze’deki savaşını anlatan yüzü ve Gazze halkının dayanıklılığının sembolü.
Ekim ayı sonunda İsrail’in hava saldırısında karısını, oğlunu, kızını ve torununu kaybettiğinde, dört sevdiği kişinin cenazesinin kaldırıldığı hastaneye koşuşunu dünya dehşet içinde izlemişti.
Çocuklarına, torununa ve hayat arkadaşına veda eden acılı Wael, buna rağmen işini yapma konusunda her zamankinden daha kararlı görünüyordu.
Aralık ortasında meslektaşı Samir Abudaka’nın ölümüne yol açan bir saldırıda ağır yaralandı, ancak kısa bir süre sonra tekrar sahaya döndü ve haberleri yeniden takip etmeye başladı.
Filistinli Gazeteciler Sendikası, Ekim ayında çatışmalar başladığından bu yana İsrail güçleri tarafından 102 gazetecinin öldürüldüğünü ve 71 kişinin de yaralandığını belgeledi. (Ki, bu rakam, 14 Ocak 2024 itibariyle 113 oldu )
Şehit olan veya aile üyelerini kaybeden El Cezire gazetecileri ve çalışanlarının listesi de her geçen gün büyüyor.
Aralık ayında Enes El Şerif, İsrail’in Cibaliye’deki evine düzenlenen hava saldırısında babasını kaybetti.
6 Aralık’ta, El Cezire Arapça muhabiri Mümin El Şarafi, Cibaliye mülteci kampında barındıkları eve İsrail füzesinin isabet etmesi sonucu ailesinden 22 kişiyi kaybetti.
Ekim ayının sonlarında, yayın mühendisi Muhammed Ebu El Kumsan, aynı mülteci kampındaki İsrail hava saldırıları sırasında babası ve iki kız kardeşi dahil ailesinden 19 kişiyi toprağa vermişti…
Yorum ekle