Yazarlar

Musk ve Bezos uçuyor!

NASA Perşembe günü, insanları Ay’a götürebilecek bir uzay aracı tasarımı için üç şirkete ihale verdi. Bu adım, NASA’nın 1972’den bu yana ilk kez ABD’yi Ay yüzeyine ulaştırmasını umduğu yeni bir uzay yarışı başlangıcını oluşturdu.

Jeff Bezos’un kurduğu merkezi Washington ‘da bulunan havacılık ve uzay araştırma şirketi Blue Origin, Va tabanlı bir bilgi teknolojisi firması olan Leidos’ın bir yan kuruluşu olan Dynetics ve Elon Musk’ın  SpaceX  adlı uzay taşımacılığı şirketi ihaleyi kazandı. Böylece NASA, 2024 yılına kadar insanları Ay’a ulaştırma iddiasındaki Beyaz Saray talimatını yerine getirmek için mücadele ederken, birbirleriyle yarış halinde olacak üç seçenek sunmuş oluyor.

Genellikle NASA’nın ana yüklenicileri arasında yer alan ancak uzay programı birden fazla aksaklık ve gecikme yaşayan Boeing de teklif verdi, ancak ihaleyi kazanamadı.

Washington Post’a verdiği bir röportajda NASA Yöneticisi Jim Bridenstine,  NASA’nın 2024’e kadar projeyi yetiştirebileceğinden emin olduğunu söyledi. Uzay Fırlatma Sisteminin ilk uçuşunun, Boeing yapımı uzay aracının, bu sefer Kasım 2021’e kadar tekrar fırlatılması ile başlayacağını belirtti.

Uzay araçları için ihalelerin duyurulması – ki bu ihaleler NASA’nın 1960’ların Apollo Projesinden beri verdiği ilk ay uzay aracı ihaleleridir – ABD mürettebatını hızlı bir şekilde Ay’a götürmek ve NASA’nın Ay’daki kalıcı mevcudiyetini sağlayabilmek adına önemli bir adımdır.
Bridenstine, “Ay’a gitme düşüncesi, yavaş yavaş kendini gerçekleştireceğini hissettiriyor. Bu ise çok heyecan verici bir durum,1972’den beri aya tekrar gitmek için birçok girişimde bulunuldu, ancak hiçbiri gerçekleşmedi.”  ifadesini kullandı.

Bununla birlikte, NASA’nın Apollo Projesinin ikiz kardeşi  “Artemis” olarak adlandırdığı son girişiminin de gerçekleşip gerçekleşmeyeceği henüz belli değil.

NASA, 2024 yılına kadar elinden gelenin daha iyisini yapabilmek adına planlarını değiştirdi. Başlangıçta NASA, astronotlarını Gateway olarak bilinen Ay’ın yörüngesindeki bir noktaya gönderecekti. Oradan ise Ay yüzeyine inmeleri planlanıyordu. Ancak şimdi NASA, uzun vadede Gateway’e bağlı kalmaya devam ederken, bu yöntemi muhtemelen bir sonraki Ay’a gidiş için kullanmayacağını söylüyor.

Bunun yerine, Lockheed Martin tarafından inşa edilen Orion uzay aracındaki astronotları, Ay yörüngesine yollamayı ve onları Ay’ın yüzeyine götürecek olan araç ile buluşacakları yöntemi uygulamayı planlıyor. Yine de, NASA yetkilileri, bu planın değişebileceğini belirtti.

Bununla birlikte, Ay’a gidişin gerçeğe dönüşmesi için, NASA ve Beyaz Saray’ın, 35 milyar dolara mal olacağı öngörülen planlarını, 2024’e kadar bir kongreye satmaları kaçınılmaz bir durum.  NASA ve SLS programının baş yüklenicisi olan Boeing’in de roket üzerinde önemli ilerleme kaydetmesi gerekiyor. Yakın tarihli bir Hükümet Sorumluluk Ofisi raporu, yıllar boyunca yapılan tüm gelişmelere rağmen, roketin “yakıtla doldurulduğunda sızıntılar oluşturabileceğini” açıkladı. Ajansın genel müfettişi tarafından sunulan bir başka rapor ise, SLS, Orion uzay aracı ve ilgili kara sistemlerinin toplam maliyetinin 50 milyar dolar kadar olabileceğini söyledi.

NASA, ayrıca büyük ölçüde hızlandırılmış bir süre içinde Ay’a gitmenin mücadelesini veriyor. Başlangıçta 2028 yılına kadar insanları Ay’a götürmeyi planlarken, geçen yıl başkan yardımcısı Mike Pence’in, uzay ajansını bunu gerekli olan her yolu seferber ederek yapmaya yönlendirmesi ile vakti öne almış oldu.

NASA’nın İnsanlı Uzay Uçuş Programı başkanı Douglas Loverro, bir röportajında, birçok zorluğa rağmen planın gerçekleştirilebilir olduğunu vurguladı.

Loverro aynı şekilde “Bu, devamı gelecek olan adımların en büyüğü” ifadelerini kullandı. “Önümüzde çok fazla iş var. Şimdi zor kısım başlıyor. Hedefe ulaşmak için NASA’nın ve endüstrinin en iyi ekipmanlarını kullanacağız. ”

NASA yetkilileri, Boeing’in listede bulunmaması hakkında açıklama yapmaktan kaçındılar.  Havacılık devinin ihaledeki kaybı, sadece SLS roketi ile değil, aynı zamanda NASA’nın Starliner uzay aracıyla astronotlarını dünya yörüngesindeki Uluslararası Uzay İstasyonuna uçurma hususu ile de ilgili. Son zamanlarda mürettebatsız bir test uçuşu o kadar kötü gitti ki, şirket, aynı yolu tekrar uçmaya karar verdi.

Blue Origin için, söz konusu ihale büyük bir başarıdır. 2000 yılında Bezos tarafından kurulan şirket, yıllardır uzay ajansını, Ay’a ve özellikle bilim adamlarının suyu buz şeklinde keşfettikleri güney kısmına geri dönmeye davet ediyor.

Blue, 2017’den beri Blue Moon adlı uzay aracını fırlatmış ve Bezos, Blue Origin’in bu süreçte kendisine büyük yatırım yapacağını belirtmişti. Geçen yıl Blue Origin, projede Lockheed Martin, Northrop Grumman ve Draper ile “milli menfaat için milli bir takım” olarak bir araya geldiğini duyurmuştu. “Bu, ancak aynı amaca hizmet eden takım arkadaşlarıyla yapılabilecek kadar büyük bir iş. Ay’a hızlı bir şekilde geri dönmenin tek yolu bu. Bu sefer Ay’a ziyaret etmeye değil, oradaki kalıcı mevcudiyetimizi inşa etmeye gidiyoruz.”

Blue Origin’in CEO’su Bob Smith, bir basın toplantısında, Apollo’nun bu sorumluluğu naçizane omuzlarında taşıdığını söylerek “Ekibimiz bu iş için daha fazla heyecanlı olamazdı.” şeklindeki ifadeleri kullandı.

NASA, Blue Origin’in projesiyle birlikte 579 milyon dolarlık en büyük yatırımı yapan şirket olduğunu söyledi. NASA’nın kaynak seçim belgesine göre, Sierra Nevada Anonim şirketi ile eşleştirilmiş olan Dynetics,  253 milyon dolar alacak ve en yüksek sırayı alacaktı. Starship uzay aracını teklif eden SpaceX, 135 milyon dolar kazanmış oldu. Yapılan bu sözleşmeler projenin ilk aşaması için geçerli olmakla birlikte ve Şubat 2021’e kadar sürecektir. Bu tarihten sonra NASA, üç ortakla da devam edip etmeyeceğini veya üçünden ikisini seçip seçmeyeceğine karar verme hakkına sahiptir.

[Elon Musk’ın inanılmaz Mars araştırması, uzaya gitmekten daha fazlası anlamına gelen bir sınır kasabasından geçiyor.]

İhale, NASA’nın astronotlarını 27 Mayıs’ta uzay istasyonuna götürmeye hazır olan SpaceX’in kazandığı başarı zincirinin en son halkası oldu. NASA, SpaceX ile, daha önce 7 milyar dolarlık bir sözleşmeyi Gateway’i ile tedarik etmesi üzere imzalamıştı.

Basın toplantısında Musk, bu bildirinin insanlığın uzaya taşınmasına çok yardımcı olacağını belirterek “Ay’a insanları gönderme ve Mars’ta kendi kendine yeten bir şehre sahip olmamızdan ötürü, bence uzayda inanılmaz derecede heyecan verici bir gelecek için potansiyele sahibiz”, dedi.
Gateway muhtemelen bir sonraki ay inişi için kullanılmayacak olsa da, Bridenstine ajansın “yüzde yüzünün Gateway’e bağlı olduğunu” söyledi ama bununla birlikte, Ay’a olabildiğince hızlı gitmeye kararlı olduklarını belirtti.

Bridenstine, SpaceX’in Falcon Heavy roketinin, uzay istasyonunun yüzey kısmına sabitledikten sonra, habitat ve güç unsurlarını başlatmak için kullanılabileceğini söyledi.

Astronotlar Apollo’da olduğu gibi sadece birkaç gün boyunca Ay yüzeyinde kalacak olsalar da, gitmelerindeki amaç, NASA’nın orada kalıcı bir mevcudiyet oluşturmasına yardımcı olacak güney kutbu çevresindeki bölgeyi incelemektir. NASA’nın bu konuda en çok önem verdiği husus ise, kraterlerde keşfedilen buz ve bu buzun yaşamı sürdürmek ve hatta roket yakıtı haline dönüştürmek için nasıl kullanılabileceğidir.
“Bu projenin Ay’a gitmeyi tekrar, doğru bir şekilde öğrenilmesini ve böylece tekrar tekrar gidilebilmesini mümkün kılacağını düşünüyorum” şeklindeki ifadeleri kullanan Uzay Uçuş Programı başkanı Douglas Loverro aynı zamanda “Bu projenin geçici bir heves değil, sonrasında atacakları güçlü adımların yalnızca ilki olduğunu” vurguladı.

Yazar: Christian Davenport

Çeviri: Büşra Elif Özçelik

Aslı için: https://www.washingtonpost.com/technology/2020/04/30/jeff-bezos-elon-musk-win-contracts-spacecraft-land-nasa-astronauts-moon/

Etiket /