Röportaj

Kültürel üretim azalacak

Dövizdeki artıştan sonra özellikle yayıncılık alanından ses yükseldi. Kağıt tartışması gündemimize girdi. Birçok insan Türkiye’de kağıt üretilmediğini ya da çok az üretildiğini yeni öğrendi. Yerli üretimin zor alanlarda şaha kalktığı bir dönemde neden kağıt üretilmediği sorusu akıllara geliyor. Ve elbette buna bağlı çok sayıda soru cevap bekliyor. Kağıttaki soruları bilenlerine sorduk. Bir dizi mülakatımız olacak. […]

Dövizdeki artıştan sonra özellikle yayıncılık alanından ses yükseldi. Kağıt tartışması gündemimize girdi. Birçok insan Türkiye’de kağıt üretilmediğini ya da çok az üretildiğini yeni öğrendi. Yerli üretimin zor alanlarda şaha kalktığı bir dönemde neden kağıt üretilmediği sorusu akıllara geliyor. Ve elbette buna bağlı çok sayıda soru cevap bekliyor.

Kağıttaki soruları bilenlerine sorduk. Bir dizi mülakatımız olacak. İlki Münir Üstün ile…

Uzun senelerdir yayıncılık sektörünün içinde olan ve Basın Yayın Birliği’nin de uzun süre başkanlığını yapan Münir Üstün, yerli üretimin altını çizdi ve sektörü yakın zamanda ciddi sıkıntıların beklediğini söyledi.

Röportaj: Taha Erham Keleş

 

Yayıncılık ne kadar dışa bağımlı? Hangi hammadde ya da ürünler dövize endeksli?

Kitap kâğıdının tamamını ithal eden bir ülkeyiz. Ülkemizde şu zamanlarda yayıncılar kur artışları nedeniyle ayakta kalma savaşı veriyor. Ülkemizde sadece birinci hamur kâğıt üretiliyor. Bu üretimin hemen hemen tamamı devlet tarafından satın alınıyor. Türkiye’nin ilk kâğıt fabrikası SEKA İzmit’in özelleştirme kapsamına alınması ve 2005 yılında kapatılmasından sonra yayıncılık sektörü kitap kâğıdında yurtdışına bağımlı kaldı. Aslında o zamanlarda üretilen kâğıt çok kaliteli değildi. Teknolojik gelişmelerden faydalanarak kâğıt kalitesi iyileştirmeye gidebilirdi. Yine de Türkiye’de üretilecek olan kâğıt miktarı yayıncıların taleplerinin ne kadarını karşılardı, bu sorunun cevabını bilemiyoruz. Ama ne olursa olsun yerli üretim teşvik edilmeli. Kâğıt özelinde sadece kur artmadı. Son 1 yıldır kağıda sürekli zam geliyor. Yılbaşında tonu 750 avro olan kâğıt şimdi 900 avroya çıktı. Meselemiz sadece kağıt değil. Yurtdışından telif aldığımız eserlerin avans miktarı aynı kaldı ama kur artınca yüzde 50 daha fazla ödemek zorunda kalacağız. Bu miktarlar bizi fazlasıyla zorlayacak. Henüz matbaalar bir zam yapmadılar ama yeni sezon ve yeni hammadde alımıyla matbaalar da zam yapacaklar. Anlayacağınız; işimiz çok zor.

KAĞIT DIŞINDA DA DIŞA BAĞIMLIYIZ

Kâğıt üretimi noktasında temel sorun nedir? Neden yerli kâğıt üretmiyoruz?

Tabii ki yerli kağıt üretimi teşvik edilmeli ve bu yolda önemli adımlar atılmalı. Türkiye kâğıt ihtiyacının yüzde 1-2’sini ancak üretiyor. Kapasitemiz bu kadar maalesef. Kağıt ihtiyaçlarımızdaki dışarıya bağımlılık azaltılmalı. Tabii yayıncının ithal maliyetler sıkıntısı sadece kağıttan kaynaklanmıyor. Boya ve vernik gibi kimyasallardan kalıba kadar pek çok ithal matbaa maliyetleri de mevcut. Kağıt üretmek zor olabilir. Burada ağaç ve selüloz kalitesi çok önemli. Önemli olan AR-GE çalışmalarının ciddi bir şekilde yapılması ve sonuç odaklı girişimlerde bulunulması.

ÜRETİMİ AZALTTIK

Peki, yayıncılar üzerine düşeni yapıyor mu? Veya dövizdeki artış benzeri meseleler hususunda yayıncılar ne yapmalı?

Yayıncılarımız şimdilik sabırla tahammül ediyorlar. Üretimlerimizi azalttık. Ekim ayında bizim yayınevimizde 5 kitap çıkacaktı. Şu an matbaaya sadece 1 kitap gönderebildik. Daha yüksek adette yeni kitap yayımlayan yayıncılar da biliyoruz. Onlar da üretimlerini düşürmek zorunda kaldılar. Kültürel çeşitlilik açısından çok zor bir süreç geçireceğimiz kesin olarak gözüküyor. Bu kriz ortamı bizi çok üzüyor. Bazı yayınevleri tekrar baskılarını durdurdular. Herkes boyuna göre tedbirler alıyor.

DEVLETTEN BEKLENTİMİZ…

Olayın bir de devlet cephesi var. Resmî yetkililer ya da kurumlar ne yaptı? Neler yapmalı?

Bu tip krizlerde öncelikle devlet kendi içinde yapılan masrafları masaya yatırmalı ve radikal tedbirler almalı. Sonra olabilecek, yapılabilecek, ütopik olmayan isteklere cevap vermelidir. Biz de yıllardır devam eden KDV alacağı meselemiz var. Biz yayıncıların yüzde 80 maliyetleri yüzde 18 KDV üzerinden. Bizim fatura çıkışlarımız yüzde 8… Aradaki miktarın mahsuplaşma yolu ile halledilmesini talep ediyoruz. Bu yolun açılmasını geçen gün ziyaret ettiğimiz Kültür Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy beyden talep ettik. Sağ olsun Maliye Bakanlığı ile görüşeceğini söyledi. Kendisinden müjdeli bir haber bekliyoruz. Acil olarak yayıncılara düşük faizli bir kredi imkanı tanınabilir. Ve son olarak yine Bakanımız, Ekim ayında kütüphanelere bir kitap alımının müjdesini verdi bizlere. Bu alım az da olsa yayıncılarımız bir nefes aldıracaktır.