Kültür

Geleneksel Türk Okçuluğu UNESCO Kültürel Miras Listesi’ne girdi

Geleneksel Türk Okçuluğu, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi‘ne kabul edildi. 🔴 BREAKING Traditional Turkish archery has just been inscribed on the #IntangibleHeritage list. Congratulations #Turkey 🇹🇷! 👏 ℹ️ https://t.co/NEwi7hL0jf #LivingHeritage #14COM pic.twitter.com/Q0N4FC39GQ — UNESCO (@UNESCO) December 12, 2019 Kolombiya’nın başkenti Bogota’da düzenlenen UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras […]

Geleneksel Türk Okçuluğu, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi‘ne kabul edildi.

Kolombiya’nın başkenti Bogota’da düzenlenen UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras 14. Hükümetlerarası Komite Toplantısı devam ediyor.

Agora Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen ve birçok ülkenin kültürel motiflerini tanıttığı toplantıda Türkiye de Türk okçuluğunu UNESCO’ya anlattı.

Toplantıda Geleneksel Türk Okçuluğu, UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne kabul edildi.

Bu kabulle Geleneksel Türk Okçuluğu, Türkiye’nin UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne 18’inci unsuru olarak kaydedilmiş oldu.

Okçular Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Toksöz, yaptığı konuşmada, “Geleneksel Türk okçuluğu, UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne kayıt oldu. Ülkemiz adına ve Türk okçuluğu adına çok mutluyuz. 3 yıl önce Kültür Bakanlığımız ve Okçular Vakfı iş birliğiyle başlayan bu serüvenimiz bugün Kolombiya’nın başkenti Bogota’da zaferle sonuçlandı. Ülkemiz ve geleneksel Türk okçuluğuna hayırlı uğurlu olsun.” ifadelerini kullandı.

Toplantıya, UNESCO nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğünün yanı sıra UNESCO Türkiye Milli Komisyonu, Okçular Vakfı, Dünya Etnospor Konfederasyonu ve Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonundan temsilciler de katıldı.

Türkiye, 2003’te ilan edilen UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’ne 2006’da taraf olmuştu.

Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, somut olmayan kültürel miras unsurlarının UNESCO aracılığı ile tüm dünyaya tanıtılması ve insanlığın ortak mirası olmasına yönelik çalışmalar da devam ediyor.

Bu kapsamda hazırlıkları tamamlanarak UNESCO’ya sunulan “Geleneksel Türk Okçuluğu” dosyası, Kolombiya’nın başkenti Bogota’da gerçekleştirilen UNESCO 14. Hükümetlerarası Komite Toplantısı’nda Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesi’ne kaydedilerek, insanlığın ortak mirası ilan edildi.

Ecdadın kadim sporlarından biri olan okçuluğun tüm özelliklerini yansıtan tanıtım filminin de sunulduğu toplantıda, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğünce hazırlanan Geleneksel Türk Okçuluğu dosyası, UNESCO Değerlendirme Organı tarafından örnek gösterildi ve tebrik edildi.

Türkiye ilk 5 ülke arasında

178 ülkenin taraf olduğu UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Sözleşmesi kapsamında, Türkiye adına Temsili Listelere kaydedilen unsur sayısı, “Geleneksel Türk Okçuluğu”nun da ilanıyla 18’e yükseldi.

Türkiye böylelikle Temsili Listelere en çok unsur kaydettiren ilk 5 ülke arasındaki yerini korudu.

Geleneksel Türk Okçuluğu, Türkiye’de gerçekleştirilen geleneksel okçuluk sporu etrafında şekillenen, yüzyıllar içinde belirlenmiş ilkeleri, kuralları, ritüelleri ve toplumsal uygulamaları, geleneksel zanaatkarlıkla üretilen ekipmanları, okçuluk disiplinleri ve atış tekniklerini barındıran bir somut olmayan kültürel miras unsuru olma özelliğini taşıyor.

Yaya ve atlı olarak gerçekleştirilen farklı disiplinleri bulunan “Geleneksel Türk Okçuluğu”nun icrasında kullanılan ekipmanlar, malzeme bilgisi, beceri, sabır ve ustalık gerektiren bir zanaatkarlıkla üretiliyor.

Eğitim sırasında, gençlerin kültürel değerlere ilişkin görgü ve bilgisini artırmaya, onların çevreye, doğaya saygılı ve öz disipline sahip bireyler olarak gelişim göstermelerine önem verilen unsurun güçlü bir sosyal ve eğitimsel fonksiyonu bulunuyor.

Geleneksel Türk Okçuluğu ile ilgili uygulamalar ve ritüellerde doğaya ve hiçbir canlıya zarar verilmeyip, yüzyıllardan beri sosyal, kültürel, ekonomik, etnik köken, din ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin toplumun her kesiminden kişilerce icra ediliyor.

UNESCO’nun bu kararıyla, usta-çırak ilişkisi içinde öğrenilen ve geleneksel yöntemlerle yapılan yaylar ve oklarla belirli ilkeler çerçevesinde yaya veya atlı olarak icra edilen Geleneksel Türk Okçuluğu’na ilişkin farkındalığın ulusal ve uluslararası düzeyde artması bekleniyor.