Dosya

İskenderiye’den Bâb-ı Âli’ye tarihi yapıları kül eden büyük yangınlar

Fransa’nın en meşhur tarihi yapılarından olan Notre Dame Katedrali’nin neredeyse tamamen yanması gözleri tarihi yapılarda çıkan yangınlara çevirdi.  Tarih boyunca tarihi yapılardaki en büyük yıkımlar savaşlar ve yangınlarla olmuş. Binlerce yıldır değişen bir şey yok. Modern zaman da bu sorunu çözemedi.  Peki, Osmanlı döneminde, Cumhuriyet döneminde ve dünyada yakın tarihte hangi tarihi yapılar yandı.  Mücerret, […]

Fransa’nın en meşhur tarihi yapılarından olan Notre Dame Katedrali’nin neredeyse tamamen yanması gözleri tarihi yapılarda çıkan yangınlara çevirdi. 
Tarih boyunca tarihi yapılardaki en büyük yıkımlar savaşlar ve yangınlarla olmuş. Binlerce yıldır değişen bir şey yok. Modern zaman da bu sorunu çözemedi. 

Peki, Osmanlı döneminde, Cumhuriyet döneminde ve dünyada yakın tarihte hangi tarihi yapılar yandı. 

Mücerret, sizin için araştırdı. 


OSMANLI’DA YANGINLAR

Eski Saray Yangını (1540) 

Bu yangın 27 ramazan 946 (5 şubat 1540) gecesi oldu.  Kanuni Süleyman 2 şabanda (13 aralık 1539) da İstanbul’dan Edirne’ye gitmişti ve kışı orada geçirmekteydi. Padişahın İstanbul’da bulunmadığı aylar içinde Eski Sarayda çıkan yangın neticesinde saray baştan aşağı yandı. Yangından sonra Padişahın emriyle faaliyete geçilerek tamir edilip eskisinden daha iyi hale getirildi.

Topkapı Sarayı Yangını (1574)

İkinci Selim’in saltanatının son yılı içinde  (nisan/mayıs 1574) Topkapı Sarayı’nın mutfaklarında yangın çıktı. Yangın, gündüz matbah-ı amirede kebap pişirirken bacanın yukarı kısımlarındaki kurumların yanmasıyla başladı. Söndürülmesi için derhal faaliyete geçirildi fakat ateş hademe odalarına, helvahaneye sirayet etti. Durumu öğrenen padişah saraya geldi. Yangın hareme ulaşmadan söndürüldü. Yangın sonucunda mutfaklar, helvehane ve kiler yandı. Yangından birkaç gün sonra Mimar Sinan yanan yerlerin inşası için plan hazırladı ve mutfakları genişletildiği plan dahilinde onarım başladı.

Eyüp Çarşısı Yangını (1690)

Bu yangın Eyüp çarşısındaki bir dükkandan çıktı. Civardaki dükkanlar tutuştuktan sonra alevler Eyüp Camii’ne sirayet etti. Caminin; hünkar mahfili, bir minaresi ve kubbesi yandı. Caminin yanan ve tahribe uğrayan yerleri derhal tamir ettirildi ve üç ay sonra tekrar ibadete açıldı.

Tahtakale Bıçakçıbaşı Han (1726)

Bıçakçıbaşı Han’da çıkan ateş, civarına sirayetle bir takım köhne han ve bir hayli dükkanın yanmasına sebep oldu. Tennureciler Hanı ve Tahtakale Hamamı’nın camekan kısmı da bu arada yandı.

Bab-ı Ali Yangını (1740)

Sadrazamın ikamet ettiği, aynı zamanda sadaret dairesi olan sarayın harem ağalarının bulunduğu bölümünde çıkan yangın, harem ağaları ve hademelerin ihmalleri ve şaşkınlığa uğramaları yüzünden büyüdü. Yeniçeri ve Cebeciler yetişinceye kadar ise bütün binayı sardı. Padişah Birinci Mahmud, tutuşan binanın yakınındaki Rumeli kazaskerinin konağına gelerek söndürme işinde çalışanlara gayret vermek istedi. Bu arada tersane efradından da bir miktar asker celbedilmiş olduğundan, yangının civardaki ev ve dükkanlara sirayeti önlendi. Hatta Bab-ı Ali’nin harem dairesi kısmı kurtuldu. Fakat söndüğü zannedilen kereste enkazının üzerine ertesi gün bir kimsenin ot koyması yüzünden tekrar alevlerin yükseldiği görüldü. Böylece, evvelce kurtulan harem dairesi kısmı da yanıp kül oldu.

Büyük Karaman Çarşı (1751)

1751 yılında Fatih Camii civarındaki Büyük Karaman çarşısında çıkan yangın rüzgarın da tesiriyle büyüyerek At Pazarı’na doğru ilerledi ve önüne rastlayan binaları kül haline getirdi. Bir aralık sönme mertebesine yaklaşmışken sonra yeniden şiddetlenerek Kıztaşı tarafına yöneldi. Kıztaşı tarafı yandıktan sonra yeniçeri kışlalarının bulunduğu Yeni Odalar’ a ilerledi ve kışlalar tamamen yandı. Yeniçeri kışlaları bir defa 1105’te bir’ de şimdi tamamen yanmış bulunuyordu. On sekiz saat devam eden bu yangında Sarıgerz ve Hacılar Köşkü tarafları da mahvoldu.

Bayezid Kağıtçılar Çarşısı (1836)

Bayezid’de kağıtçılar çarşısında çıkan yangın etrafına sirayet etti. Kağıtçılar Çarşısı’ndan başka tülbentçiler, mürekkepçiler ve peydahçılar çarşıları; Rasihzade ve Hulusipaşa Biraderi konakları gibi büyük binalar da mahvoldu. Kağıtçılar Çarşısı, Cumhuriyet devrinde yanan Zeynep Hanım Konağı’nın karşısındaydı. 1836 yılında çarşı yanınca kağıtçılar ve ona bağlı olarak kağıt peydahçıları ve tülbentçiler çarşısı tarihe karıştı.

Çırağan Sarayı Yangını (1910)

İstanbul’un en güzel binalarından biri olan Çırağan Sarayı 19 ocak 1910’da tedbirsizlik ve dikkatsizlik yüzünden çıkan bir yangın ile bir kaç saat zarfında yanı vermiştir. Çırağan Sarayı yandığı sırada Ayan ve Meb’usan Meclisleri bu binadaydı. Hareket ordusunun İstanbul’a gelişinden sonra Meclis-i Meb’usan reisi Ahmed Rıza Bey’in tesiriyle, Ayan ve Meb’usan Meclisleri Ayasofya’daki binadan buraya taşınmıştı. Çırağan yangınında, pek muhteşem olan bu bina mahvolduktan başka, kendisi gibi muhteşem olan içerisindeki mefruşat ve sair eşyalar da yanıp mahvolmuştur.

 

CUMHURİYET DÖNEMİ YANGINLAR

Eski Darülfünun Binası (3-4 Aralık 1933)

Eski Darülfünun binası, ilk Osmanlı üniversitesine hizmet etmek üzere 1846-1863 yılları arasında İstanbul’un Sultanahmet semtinde Mimar Fossati tarafından saray üslübunda inşa edilmiş. Üniversite binası olarak inşa edilen yapı, 1863’te çok kısa bir süre üniversite dersleri için kullanıldıktan sonra Maliye, Adliye, Evkaf nezaretlerine devredildi. 1877-1878 yıllarında birinci ve ikinci Meclis-i Mebusan’a ev sahipliği etti. Meşrutiyetin yeniden ilanından sonra yine Meclis-i Mebusan’a tahsis edildi; son olarak Adliye Sarayı olarak kullanıldı. 3-4 Aralık 1933 gecesi çıkan yangında yanarak kül oldu.

Esma Sultan Yalısı (1975)

Adını 32. Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz’in kızı Esma Sultan’dan alan yalı, tarih içinde birçok olaya ve kişiye tanıklık etti… 1915 yılına dek Osmanlı mülkü olarak kalan yalı, 1918’de Rum okulu, 1922’de tütün deposu haline getirilip kullanılmıştır. Serüvenine 1975’e kadar depo, marangoz vb şekillerde devam eden yapı 1975 yılında büyük bir yangın geçirip kül olmuştur.  Bir proje ile 2001 yılından itibaren şu anki hizmet verdiği şekline kavuşturuldu.

Taş Mektep (29 Mayıs 2009)

Şehir uzmanı Kont Alleon´un Fransa´dan getirttiği Marsilya kiremit ve tuğlalarıyla inşa edilmiştir. 1865 yılında başlayan inşaat 1874 yılında bitirilmiş, Kont Alleon bu binada 1894 yılına kadar oturmuştur. 1898 yılında Preveze Mutasarrıfı Ali Rıza Paşa tarafından satın alınmış onun vefatından sonra da oğlu Alaaddin Bey´e  miras kalan bina, 1900 yılında Maarif Nezareti tarafından 4200 altın liraya satın alınarak okula dönüştürülmüş  ve Taş Okul adıyla çeşitli derecelerde eğitim hizmeti vermiştir. Taş Mektep adıyla anılan binada 2009 yılında yangın çıkması ile buradaki öğrenciler başka okulda devam etmişlerdir. 2014 yılında restore edilen bina, İbn Haldun Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi olarak hizmet vermektedir.

Haydarpaşa Garı (28 Kasım 2010)

Yapımına 1906 yılında II. Abdülhamit döneminde başlanılmış ve 1908 tarihinde tamamlanarak hizmete girmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun son zamanlarında ise, Hicaz demiryolu seferleri yapılmaya başlanılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın ana istasyonudur.  Haydarpaşa Garı’nda tarih boyunca bir çok büyük yangın yaşanmıştır. 1917 yılında çıkan büyük yangın nedeni ile garın büyük bir kısmı hasar görmüştür.  Bu hasardan sonra onarılarak günümüz şekline kavuşmuştur. 1979 yılında Haydarpaşa açıklarında meydana gelen bir tanker ile geminin çarpışması neticesinde oluşan yangın nedeni ile sıcak havanın etkisi, kurşun vitrayların hasara uğramasına neden olmuştur. 28 Kasım 2010 tarihinde, Haydarpaşa Garı’nın çatısında çıkan büyük yangın nedeni ile garın çatısı çökmüş ve binanın dördüncü katı kullanılamaz hale gelmiştir.

Hünkar Kasrı (19 Şubat 2011)

Beyazıt Camii’nin avlusunda bulunan ve tamamen ahşaptan yapılan 5 asırlık Hünkar Kasrı’nda 2011 yılında yangın çıktı. 2 katlı binanın üst katı küle döndü. Bu yangının elektrik kontağından çıktığı belirtildi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü Binası (23 Aralık 2012)

Tarihi bina, 1865 tarihli Hocapaşa yangınında yanan Rıfat Paşa’nın ahşap konağInın yerine kagir olarak Rıfat Paşa’nın oğlu Rauf Paşa tarafından yaptırıldı. 24 Eylül 1885’te konak ve bahçesine inşa edilen iki yapı, Sultan I. Mahmud Vakfı’na ait iken maliye hazinesine geçti. Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde, başkent içindeki bazı paşa konaklarının idare binası olarak kullanıldığı dönemde, Rauf Paşa Konağı da Nafia Nezareti’ne tahsis edildi. Bahçesinde yer alan diğer yapılar ise Emniyet Sandığı ve Teyyare Cemiyeti’ne verildi. 1931-1932’ye kadar Nafia Nezareti Dairesi olarak kullanılan konak, bu tarihten itibaren İstanbul Bayındırlık Müdürlüğü ve Maarif Müdürlüğü tarafından paylaşıldı. 1983’te, konağın kullanımı tamamen Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsis edildi. Cağaloğlu’nun sembolü olarak kabul edilen 150 yıllık 5 katlı bina, yangında ağır hasar görerek, kullanılamaz hale geldi. 1860’ta inşa edilen tarihi bina, uzun yıllardır İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası olarak kullanılıyor.

Galatasaray Üniversitesi (22 Ocak 2013)

Bugünkü adıyla Galatasaray, tarihte ilk kez 1481 yılında Sultan II. Beyazıd tarafından Galata Sarayı adıyla  bir Enderun okulu olarak kurulmuştur. Okul, devletin çeşitli yönetim kademelerine  memur yetiştirmek amacıyla eğitime başlamıştı. 22 Ocak 2013 gecesi 142 yıllık tarihi binanın çatısında çıkan yangın kısa sürede tüm binayı sardı.  Binanın 3. katında bir öğretim görevlisinin odasındaki elektrik kontağından yangın çıkan yangını sonucu binanın çatısı çöktü.

Hüseyin Avni Paşa Köşkü (28 Haziran 2014)

Üsküdar’daki Fethipaşa Korusu içindeki Hüseyin Avni Paşa Köşkü’nde 28 Haziran 2014’te yangın çıktı.  Koruma altındaki köşk itfaiye ekiplerinin tüm çabalarına rağmen küle döndü.

DÜNYADA YANGINLAR

Hz.Süleyman Mabedi (M.Ö 586)

M.Ö. 10. yüzyıl ortalarına doğru, Kudüs’te Hz. Süleyman tarafından yaptırılmış olan, bu nedenle onun adıyla anılan bu ünlü mabet, tüm dinlerde saygıyla ve övgüyle anılır. Şimdiki Mescidi Aksa’nın yerinde bulunan Hz.Süleyman Mabedi zamanın Babil kralı Nebukhadnezzar tarafından yaktırıldı.

İskenderiye Kütüphanesi (48-270-391)

İskenderiye Kütüphanesi bünyesinde 900.000’e yakın el yazması bulunduran antik çağın en büyük kütüphanesiydi. Aynı zamanda Kral tarafından da desteklenen bu kütüphane bir nevi yayınevi olarak da görev yapıyor, büyük eserler de buradan çıkıyordu.  Fakat ne olduysa çok acı bir şekilde, İskenderiye Kütüphanesi büyük bir yangına maruz kaldı.  Çağın çok ilerisine hitap eden, geçmişi anlatan geleceğe ışık tutan bu kütüphanede yangın çıkmıştır. Bu yangının ne zaman olduğu, yangını çıkaranların kim olduğu bugün bile bir sırdır. Bazı kaynaklar yangının M.S 270 yılında Roma İmparatoru Aurelian tarafından, bazı kaynaklar M.Ö 48 yılında Jül Sezar tarafından, bazı kaynaklar ise M.S 391 yılında İskenderiye papası tarafından çıkarıldığını söylemişlerdir.

Coudenbourg Kraliyet Sarayı  (1731)

Yapı 12. yüzyılda inşa edilmiştir. Takip eden süreçte Brabant Dükü ve Charles V tarafından kullanılmıştır. Ancak 1731 yılında, bir yangın sonucunda tahrip olmuştur. Bu yangından sonra, Lois Montoyer yeni bir yer yapılması için görevlendirilmişti ve bugün görülen kraliyet sarayının başlangıcı olan yapı inşa edilmiştir. Bu yapının da ilk yapılış amacı, Coudenberg Manastırı ve hükümet yetkililerinin kullanımı içindir.

Aziz Paul Kilisesi, İtalya (1823)

Constantinus tarafından 4. yüzyılda Aziz Paulus’un gömüldüğü yere yaptırılan kilise, 846 yılında Sarazenlerce yağmalanana kadar 400 yıl boyunca Avrupa’nın en büyük kilisesi olarak anılmıştır. 1823 yılında Aziz Paul Kilisesi yanmıştır. Roma şehir merkezinin biraz dışında yer alan kilisenin çifte gömme sütunları olan revakı yangından kurtarılmıştır.  Günümüzdeki kilise aslına sadık kalınarak yapılan bir kopyasıdır.

Christiansborg Sarayı, Danimarka (1884)

Christiansborg Sarayı, 1167 yılında Psikopos Absalon Kalesi olarak inşa edilmiş.Ardından kral Valdemar IV ile yaşanan bir anlaşmazlık neticesinde saray kral tarafından yıkılmış. Yıkılan saray toprakla doldurulup üzerine Copenhag Sarayı inşa edilmiş.Çevresi hendeklerle ve girişi bir kuleyle korunmuş.1731 yılınd akadar psikoposların ve kralların sarayı olan bu yapı, daha sonra Birinci Christiansborg Sarayı’nın yapımı için ortadan kaldırılmış. 1733 yılında yapımına başlanan Birinci Christiansborg Sarayı 1745 yılında tamamlanmış 1794’teki yangında bu sarayda kül olmuş. İkinci Christiansborg Sarayı’nın kaderi de birincisi gibi olmuş ve 1884’de yanıp kül olmuş.

Windsor Kalesi Yangını, İngiltere (1992)

Windsor Castle (Windsor Sarayı), dünyanın hususi ikametgâha tahsis edilmiş ve tarihin en uzun süreli ikâmet halinde bulunan sarayıdır. Kraliçe II. Elisabeth yılın birçok hafta sonunu Windsor Sarayı’nda geçirir. Bu vesile ile binayı hem devlete ait kabullerinde hem de özel amaçları için kullanır. Windsor Saray’nın temelleri I. William zamanına aittir. 1992 yılında kalede çıkan yangın, yaklaşık 100 odaya zarar vermiştir.


Notre Dame Katedrali, Fransa (2019)

Fransızca’da kelime anlamı “bizim hanımefendi” anlamına gelen Notre Dame’nin temeli, iki kilisenin harabesini katedrale çevirme kararı alan Papa Alexander tarafından 1163 yılında atıldı. Notre Dame Katedrali’nde başlayan yangına 400’e yakın itfaiye görevlisinin müdahalesine rağmen yangın uzun süre söndürülemedi. Katedralin çatısı ve kulesi çöktü. İçerideki birçok tarihi yapının da yandığı düşünülüyor. Yapımı 182 yıl süren katedralin 850 yıllık tarihi de kül oldu. Yangının sebebinin yüksek ihtimalle bir kısa devre olduğunu belirtildi.

 

 

Etiket /