Analiz

Dünden Bugüne Anket Şirketlerinin Başarı Karnesi

Anket şirketleri her zaman kendilerini topun ağzında buluyor. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Anketlere güvenim kalmadı” demesi de buna işaret ediyor. Nitekim diğer siyasiler de benzer eleştiriler yöneltiyor. Kamuoyunun da anket şirketlerine güveninin olduğunu söylemek zor. Peki ama herkesin şüpheyle baktığı bu organizasyonların başarı grafiklerini nasıl ölçeceğiz? Her seçim sonrasında ‘Seçimi bilen anket şirketleri’ başlıklı haberlerin […]

Anket şirketleri her zaman kendilerini topun ağzında buluyor. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Anketlere güvenim kalmadı” demesi de buna işaret ediyor. Nitekim diğer siyasiler de benzer eleştiriler yöneltiyor. Kamuoyunun da anket şirketlerine güveninin olduğunu söylemek zor. Peki ama herkesin şüpheyle baktığı bu organizasyonların başarı grafiklerini nasıl ölçeceğiz? Her seçim sonrasında ‘Seçimi bilen anket şirketleri’ başlıklı haberlerin geçiciliği hepimizin malumu. İşte bu çalışmada bir nebze olsun, eksiğiyle gediğiyle, bu boşluk doldurulmaya çalışılacak. Nevi şahsına münhasır bir analiz yöntemiyle anket şirketleri, dünden bugüne yaptıkları seçim tahminlerindeki isabetlere göre değerlendirilecek ve kim, nerede, hangi siyasi görüşü, ne kadar bildiği konusunda önümüze bir tablo çıkacak. Bunun öncesinde anket şirketlerinin işleyişi ve eleştiriler hakkında kısa bir giriş yapmak, akabinde de veri analizine girmek daha isabetli duruyor.

Anket Şirketleri Nasıl Çalışıyor?

Özellikle AK Parti’nin kamuoyu araştırmalarına önem vermesi nedeniyle yaklaşık yirmi yıldır anket şirketlerinin sayısında ve cirosunda büyük bir artış yaşandı. Yolda takılıp kalanları düşününce tam sayı vermek güç olmakla beraber bugün 15-20 tane büyük anket şirketinden bahsediyoruz. Bunların seçim dönemlerindeki ciroları ise 15-20 milyon dolar civarında seyrediyor. Adı üstünde birer ‘şirket’ olan bu kurumların varlık nedeni para kazanmak. Bu yapılar çoğunlukla başka şirketler tarafından finanse edilmekle beraber bazılarının markalaşana kadar kendi öz kaynaklarıyla faaliyet yürüttüğü de biliniyor.

Anketlerin çalışma prensipleri şirketten şirkete değişiklik arz etmekle birlikte müşterek noktaları bulmak da mümkün. Siyasetten iş dünyasına, spor camiasından kültürel atmosfere kadar geniş bir yelpaze anketlerin hedef kitlesi olabiliyor. Grupların örnekleme yoluyla belirlenmesi de daha çok bir teknik sürece işaret ediyor. Seçim özelinde, eğitim ortalamasından yaşanılan muhite, cinsiyetten sosyal statüye kadar tam bir küçük Türkiye temsilinin bulunması ana hedefi oluşturuyor. Bunun belirlenmesinde de çoğunlukla TÜİK verileri kullanılıyor. Bu aşamadan sonra belirlenen gruba anketörler gönderiliyor ve (ideal olarak) aynı sayıda kadın ve erkekten görüş alınıyor. Bunun telefon versiyonu da mümkün. Sonuçlar toplandıktan sonra bunların sağlamasını yapmak amacıyla ankette ismi olanlar telefonla aranıp anketin sağlıklı olup olmadığı sorgulanıyor. Büyük bir fiyasko yoksa sonraki aşamaya geçiliyor. Bu merhalede verinin bilgisayar programına aktarılması, akabinde grafikler oluşturulması ve en nihayetinde ise genel analiz işlemi gerçekleştiriliyor.


Neden Eleştiriliyorlar?

Evvela seçilen örneklemin kötü olması bir anket şirketinin tabir-i caizse çuvallamasının en büyük nedeni. Bu ise çok çetrefilli bir ön araştırmayı ve temsili maksimum yakalayabilecek grubu bulmaya çalışmaktan geçiyor. Kim ne kadar isabetli oluyorsa bu safhadaki başarısı veya başarısızlığına göre şekilleniyor. Çünkü seçime katılım oranındaki değişimi ıska geçen bir anket şirketi bir önceki seçimde nokta atışı yapsa sonrakinde epey bir ıskalayabiliyor.

En büyük eleştiri kararsız seçmenler konusunda ortaya çıkıyor. Sandığa gitmeyeceğini ifade edenler ile kararsızların oylarının dağıtılması hususu problemli görülüyor çünkü bu bir noktada gelişigüzel dağıtmak anlamına geliyor.

Anketlerin beyan üzerine yapılması nedeniyle gerçeği yansıtmaması ise bir diğer eleştiri konusu. Vatandaş ankette başka sandıkta başka partiye verebiliyor. Nitekim İngiltere’deki anket fiyaskosu hakkında yorum yapan seçim psikolojisi uzmanı Michael Bruter, ‘İnsanlara kime oy vereceklerini sorduğumuzda çoğunlukla beğendikleri partiyi söylüyor fakat aynı insanlara seçim sonrası sorduğumuzda ülkeleri için en iyi olduğunu düşündükleri partiye verdiklerini görüyoruz’ diyor. İşte bu durum, anketlerin en büyük açmazlarından birisi.

Seçmen davranışını etkilediklerine yönelik eleştiriler olsa da bu konuda ortada güçlü bir emare yok, üstüne üstlük zıddını gösteren birkaç çalışma da mevcut. İletişim uzmanı Ali Saydam, anket şirketleriyle ilgili yazdığı bir yazıda seçmen davranışını etkilemek için ‘uçuk kaçık’ sayılar paylaştıklarını, seçime yakın da gerçek bulguları paylaştıklarını söylüyor. Seyfettin Gürsel de şirketlerin birbirinden farklı sonuçlar yayınlayıp seçim sonrasında bunlardan biri tutunca sahiplenildiğini belirtiyor. Anlaşılacağı gibi tartışma büyük. Siyasi partilere yakınlık nedeniyle eleştiri yöneltilmesi ise tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Her parti ve anket şirketinin bundan nasibini aldığını da kısa bir Google araştırmasıyla bulmak mümkün.


Dünden Bugüne Anketlerin Karnesi

Anket şirketlerini geçmişten bugüne değerlendiren çalışma sayısı ya hiç yok yahut yetersiz seviyede. Michael Daventry’nin 2011-2015 arası değerlendirmesine bakılabilir. Doğruluk Payı editörü Efe Kerem Sözeri de böyle bir çalışma yapmıştı fakat sadece tek bir seçimi baz almıştı. Aşağıdaki tabloda ise 12 Eylül 2010’daki anayasa referandumundan 24 Haziran 2018’e kadar olan tüm süreç ele alınıyor.

Yöntem konusunda kendi geliştirdiğim bir usul izlemeyi tercih ettim. Açıklanan son seçim anketi ile gerçek sonuçları karşılaştırıp buna göre bir renklendirme yaptım. Buna göre, hata payı renklendirmesi şu şekilde oldu:

%0-0.5 hata payı:      (Altı Çizili) Yeşil
%0.5-1 hata payı:      Yeşil
%1-2 hata payı:         Turuncu
%2-3 hata payı:         Mavi
%3-5 hata payı:         Mor
%5+ hata payı:          Kırmızı

Örneğin, A partisi gerçek seçimde %50 almış fakat X anket şirketinin son anketine göre %51 aldıysa yeşil olarak, %53 aldıysa mavi olarak renklendirdim.

Renklendirme işleminden sonra bu renklerin her birine isabetleri oranında puanlar verdim. Böylece kim ne kadar başarılı oldu sorusunu belli oranda yanıtlamaya çalıştım. Puanları ise şu şekilde belirledim:

%0-0.5 hata payı:      5 puan
%0.5-1 hata payı:      4 puan
%1-2 hata payı:         3 puan
%2-3 hata payı:         2 puan
%3-5 hata payı:         1 puan
%5+ hata payı:          0 puan

Buna göre, anket şirketleri her seçim sonunda o seçimle ilgili bütün tarafları (partiler yahut adaylar) kapsayan bir seçim notu ve ona ek olarak ayrı ayrı hangi tarafı ne kadar bildiklerine göre çeşitli notlar aldı. Bu çalışmanın amacı kolektif notu öğrenmek olduğu için de tüm benzer kategorileri toplayıp ortalamasını aldım. En iyi tahmini yapanı yeşil, ikinci en iyi tahmini turuncu, üçüncü en iyi tahmini mavi, en başarısız olanı kırmızı ile boyadım.

Partiler ve başkanlık yarışındaki isimler de buna göre kategorize ettim. Bunları da şu başlıklar altında topladım:

Genel Ortalama
Referandum
Ak Parti
CHP
MHP
HDP/Bağımsızlar
İYİ Parti
Erdoğan
Ana Muhalefet Adayı (Örn. Muharrem İnce)
Mor Muhalefet Adayı (Örn. Selahattin Demirtaş)
Milliyetçi Muhalefet (Örn. Meral Akşener)

Değerlendirmeyi etkilememekle beraber başka çalışmalar için faydalı olacağı düşündüğüm için birkaç ekstra noktayı da ayrıca belirttim.

  • Anketteki yüzde partilerin gerçek seçim yüzdesinden düşükse normal bıraktım, anket şirketi gerçekten daha yüksek tahmin yapmışsa kalınlaştırıp gösterdim.
  • En son notlamada eğer anket şirketinin ortalama notu tek bir ankete dayanıyorsa, nihai notunu altı çizili şeklinde belirttim.


Bulgular Bize Ne Söylüyor?

Anket şirketlerinin dünden bugüne tüm başarı grafiklerinin ortalaması alındığında 5 puan üzerinden yapılan değerlendirme sonucuna göre;

A-Seçim sonuçlarını, tüm taraflarıyla beraber en iyi tahmin eden şirket: Andy-Ar (3.03 puan)
En başarısız şirket: İVEM (0.6 puan)

B-Referandum tipi seçimleri tüm taraflarıyla beraber en iyi tahmin eden şirket: Gezici (5)
En başarısız şirketler: A&G, İVEM, MAK Danışmanlık ve ORC Araştırma (0)

C-AK Parti’nin oy oranını en iyi bilen şirket: SONAR (3.4)
En başarısız şirket: İVEM (0)

D-CHP’yi en iyi bilen şirket: GENAR (3.8)
En başarısız şirket: AKAM, İVEM, Metropoll (0)

E- MHP’yi en iyi bilen şirket: Denge (4)
En başarısız şirket: Optimar (1)

F-HDP/Bağımsızlar’ı en iyi bilen şirket: KONDA (3.4)
En başarısız şirket: İVEM (1)

G- İYİ Parti’yi en iyi bilen şirket: Gezici (5)
En başarısız şirket: A&G ve AKAM (0)

Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde;
Erdoğan’ın oy oranını en iyi tahmin eden: Pollmark (5)
En başarısız: AKAM (0)

Ana muhalefet adayını en iyi tahmin eden: Andy-Ar (5)
En başarısız: A&G (0)

Mor muhalefet adayını en iyi tahmin eden: Denge, MAK Danışmanlık (5)
En başarısız: AKAM (1)

Milliyetçi muhalefet adayını en iyi tahmin eden: GENAR (4)
En başarısız: AKAM, Gezici, MAK Danışmanlık (0)

Seçim Özelinde ise şöyle bir sonuç çıktı.

X Genel Seçimi
En başarılı tahmin:
En başarısız tahmin:

12 Eylül 2010 Anayasa Referandumu
En başarılı tahmin: Andy-Ar
En başarısız tahmin: Sonar ve A&G

12 Haziran 2011 Genel Seçimi
En başarılı tahmin: Pollmark
En başarısız tahmin: Optimar

30 Mart 2014 Yerel Seçimi
En başarılı tahmin: Sonar
En başarısız tahmin: Anar, Genar, Metropoll, Pollmark

10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanı Seçimi
En başarılı tahmin: Pollmark
En başarısız tahmin: MAK Danışmanlık

7 Haziran 2015 Genel Seçimi
En başarılı tahmin: Metropoll
En başarısız tahmin: Pollmark

7 Haziran 2015 Genel Seçimi
En başarılı tahmin: GENAR
En başarısız tahmin: AKAM, ANAR, KONDA

16 Nisan 2017 Referandum
En başarılı tahmin: Gezici, KONDA, Konsensus
En başarısız tahmin: A&G, AKAM, İVEM, MAK Danışmanlık, ORC Araştırma

24 Haziran 2018 Genel Seçim
En başarılı tahmin: ORC Araştırma
En başarısız tahmin: AKAM

24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanı Seçimi
En başarılı tahmin: KONDA
En başarısız tahmin: AKAM

Sonuç Yerine

Görüldüğü gibi aslında tüm yönleriyle başarılı bir anket şirketi göstermek pek de kolay değil. Çok denklemli bir coğrafyada kamuoyu araştırması yapmak da bir o kadar zor. İstatistikler her ne kadar mayın tarlası olsa da veri okumak bize en azından belli bir oranda doğruluk payı gösterebilir. Bu çalışmayı da tüm eksiklikleriyle beraber bu minvalde okursak yerinde olur. Aşağıda çalışma ile ilgili paylaşılan linkten ayrıntılara ulaşılabilir.

https://docs.google.com/spreadsheets/d/1P6GvhB8j48GAZh6ClFslrbQn1_cOhgi2f95RkoMGiQQ/edit?usp=sharing

 

Etiket /