Yazarlar

İsrail terörünü ‘karabatak’la aklama girişimi!

Petrole bulanmış bir karabatak görüntüsü, zihinleri iğfal edebilir, büyük bir işgali meşrulaştırabilir. Yaklaşık 2 milyon insanın ölümüyle, yüzbinlerce insanın yerinden olmasıyla sonuçlanabilir. Bir halkı on yıllar sürecek bir açlığa mahkûm edebilir. Tarihi eserleri yok etmek, tarihi kütüphaneleri yakıp yıkmak, âlimleri, bilim adamları öldürmek, evet evet sadece bir karabatak görüntüsüyle mümkün olabilirdi. Çünkü bu anlattıklarımız ve daha fazlası yaşandı. Üstelik uzak bir yerde değil, burnumuzun dibindeki Irak’ta yaşandı bunlar.

ABD’nin 1. Irak işgalinin görünür sebebi Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgaliydi. Dünyayı işgale hazırlamak ise, kaynağı CNN olan ve bütün televizyonlardan akıtılan petrole bulanmış bir karabatak görüntüsüyle sağlandı. Üstelik karabatak görüntüsünün çekildiği yer Irak değil, Meksika Körfezi’ydi. Bu gerçek ortaya çıktığında bir ülkenin altı üstüne getirilmiş, taş üstünde taş bırakılmamış; olan olmuş, ölen ölmüştü. Uluslararası medya kuruluşları gerçeğin üstünü örterek güçten yana tavır almış, gazetecilik umurlarında olmamıştı.

Benzer örneklere bugün de şahitlik ediyoruz. Bir farkla ki, artık eskisi gibi yalan yazan, çarpıtan, maksatlı yayın yapan sözüm ona uluslararası medya kuruluşları alternatifsiz değil. İsrail saldırganlığına ilişkin yapılan yalan haberlerin kısa sürede çöp sepetine atılması da bunun işareti.

İşte o maksatlı haberlerden bazı örnekler:

Görüntülerde İsrail güçlerinin Filistinlilere müdahale ettiği Mescid-i Aksa’ya yakın bir noktada bir kişi arabasını direnişçilerin üzerine sürüyor. Araba önce bir Filistinliye, ardından da bariyere çarpıp duruyor. İsrail polisi Yahudi olan sürücüyü alıp alandan uzaklaştırıyor.

İngiliz haber ajansı Reuters bu olayı şu şekilde haberleştirdi: Filistinliler İsrailli vatandaşın arabasını taşladı.

Reuers yeterince çarpıtamamış olacak ki, 30 dilde yayın yapan Alman medya kuruluşu Deutsche Welle (DW) yalan habere adeta takla attırıyor. İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırısında 10’u çocuk 21 kişi şehit oldu. Deutsche Welle (DW) bu katliamı “Filistinli çocuklar çatışmada hayatını kaybetti” ifadeleriyle verdi. Ortada bir çatışma yoktu halbuki. En büyüğü 11 yaşında olan çocuklar nasıl bir çatışmaya girmiş olabilirdi ki? Ayrıca Doğu Kudüs’te bile çatışma yoktu. Filistinliler Mescid-i Aksa’yı korumak için direniyordu. Her tür silaha karşı taş atmanın adı çatışma mı oluyordu?

ABD’de yayın yapan New York Post, adeta DW’ye yalan haber dersi verir gibi bir haberle okuyucuların karşısına çıktı. New York Post, İsrail’in hava saldırısının yol açtığı katliamı şu ifadelerle haberleştirmişti: “Hamas kuvvetlerinin hava saldırıları sonucu 9’u çocuk 20 İsrailli öldü”

ABD merkezli haber ajansı Associated Press’e göre “Nedeni bilinmeyen bir patlama gerçekleşti”

Bu örnekleri istediğimiz kadar çoğaltabiliriz. Ama örnekler yerine gerçeği ters yüz ederek hedef kitlesini zihinsel iğfale sürükleyen bu yayınların nedeni üzerinde durmak meselenin anlaşılmasına daha fazla katkı sunacaktır. Uluslararası medya kuruluşlarının İsrail şiddetini, İsrail terörünü haberleriyle nasıl gizlemeye çalıştıklarını gösteren bu haberlerin inandırıcılıkları veya etkilerine ilişkin elimizde bir veri yok. Ancak bu yayın kuruluşlarıyla ilgili şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Niyetleri gerçekleri aktarmak değil, çünkü İsrail’den yana taraflar. İsrail’in yaptıklarını bazen meşrulaştırmaya, bazen yok saymaya ve bazen de haklı göstermeye çalışıyorlar. Ancak bu amaçlarını gerçekleştirmeleri artık o kadar kolay değil. Çünkü yalan haberlerin ömrü dakikalarla sınırlı. Bir fotoğrafla çarpıtılan bir olayın görüntüsü dakikalar içinde sosyal medya mecralarında ve internette yayınlanıyor. Nitekim yukarıdaki haberleri yalanlayan görüntüler her mecrada yayınlanınca o ‘uluslarlarası yayın kuruluşları’ haberlerini silmek zorunda kaldı.

TRT ve Anadolu Ajansı’nın yaşananları yansıtmak için gösterdiği olağanüstü çabaya da dikkat çekmek gerekiyor. TRT ve Anadolu Ajansı hem İsrail saldırganlığını, hem evlerinden çıkarılmaya zorlanan, ses bombalarına, plastik ve gerçek mermilere hedef olan, yaka paça gözaltına alınan, dövülen ve öldürülen Filistinliler gerçeğini anbean aktardılar. Bu yayınların anlamı şuydu: DW, AP, Reuters, CNN ve diğerleri tek kaynak değillerdi. Çünkü Meksika Körfezi’nde petrole bulanmış bir karabatak görüntüsünün Irak işgaline zemin hazırlayacak şekilde kullanılabilmesi, o haberi yalanlayacak kaynakların olmaması yüzünden mümkün olmuştu. Çünkü biliyorlardı ki, kendilerini yalanlayacak kimse yoktu. Ama artık var. TRT ve AA’nın kaynak açığını kapattı. Ve İsrail saldırganlığını aklama çabasını boşa çıkarttı.

Adnan Karakaş

Yorum ekle

Yorum göndermek için buraya tıklayın