Yazarlar

Bir G-7 Hikayesi: Ayrılsak da Beraberiz

G-7 zirvesi ABD’nin  G-7’deki müttefikleri olan Fransa, Almanya, İngiltere ve İtalya ile olan gerginlikleri bir yana G-7 ülkelerinin Çin, Rusya, Japonya, Kanada arasında ticaret savaşı gölgesinde gerçekleşti. İlki 1975’te Cumhurbaşkanı Valéry Giscard d’Estaing döneminde Fransa’nın ev sahipliğinde yapılan G-7 Zirvesinde anlaşmazlıklar sadece ABD’nin ticaret alandaki korumacı politikaları ile sınırlı değildi, İran ile olan nükleer anlaşmanın […]

G-7 zirvesi ABD’nin  G-7’deki müttefikleri olan Fransa, Almanya, İngiltere ve İtalya ile olan gerginlikleri bir yana G-7 ülkelerinin Çin, Rusya, Japonya, Kanada arasında ticaret savaşı gölgesinde gerçekleşti.

İlki 1975’te Cumhurbaşkanı Valéry Giscard d’Estaing döneminde Fransa’nın ev sahipliğinde yapılan G-7 Zirvesinde anlaşmazlıklar sadece ABD’nin ticaret alandaki korumacı politikaları ile sınırlı değildi, İran ile olan nükleer anlaşmanın sonlandırılması, 2015’te Paris’te imzalanan iklim anlaşmasından uzaklaşma ve uluslararası kurumlara karşı tutum gibi siyasi konular da tartışma konusuydu.Bu zirvede G-7 ülkeleri Rusya’ya karşı birleşirken İran konusundaki bölünmüş durum aşılamadı. Hatta Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire, ABD’nin diğer altı başkentten ayrı düşmesine işaret ederek G-7 Zirvesini ‘6+1 grubu’ olarak nitelendirdi.

Kanada’da düzenlenen G7 Zirvesi’ne, ABD ve diğer ülkeler arasında, özellikle ticaret konusundaki yaklaşım farklılarının yansıdığı bir fotoğraf damga vurdu. Merkel’in Instagram hesabından paylaştığı bu fotoğrafın çok farklı bir hikayesidir bu yazı, o sebeple biraz spesifik, biraz da, bugünlerin en popüler fotoğrafı gibi kendine münhasır bir yazı.

Face/Off: Donald Trump

Trump, kalabalıktan kendini uzak tutarak masanın dışında olduğunu hissettiriyor. Bacak bacak üstüne atmamış, ayakları ayrık ve karşıya düz bakıyor.İstediği gibi bir sonuç çıkıp çıkmayacağını merak ediyor. Aslında tutumu başından beri net, pek anlaşma canlısı değil. Kolları çapraz yani içine kapanık. Ve tahmin ettiği, beklediği tepkilerin gerçekleştiğini görerek alaycı bir dudak gülümsemesiyle belli ediyor.Ama burun deliklerinin gergin ve açık olmasıyla da kızgınlığını da belli ediyor. Bu fotoğraf içerisinde ilgi odağı olmayı sevdiği belli olan Trump liderlerin kendisini ikna etmesini istemiyor. Kibirli ve hor gördüğü bir liderler topluluğunun karşısında yüzü dikkatle incelendiğinde botoks yaptırdığı da anlaşılıyor.

ABD Başkanı Trump, yakın dönemlerde yaptığı gümrük vergisi açıklamasıyla müttefikleri AB, Meksika ve Kanada’dan çelik ihracatına %25, alüminyum ihracatına ise %10 gümrük vergisi getirmişti.

ABD Başbakanı Trump, Kanada Başbakanı Trudeau’yu,”Başbakan Justin Trudeau, ben ayrıldıktan sonra bir basın toplantısı düzenleyip ‘ABD Gümrük Vergilerinin adeta hakaret olduğunu’ ve ‘itilip kakılmayacağını’ söyleyene kadar G-7 toplantılarımızda çok uysal ve nazik davrandı. Oldukça iki yüzlü ve zayıf.” sözleriyle eleştirdi.

Trump’ın ABD ile 60 yıl boyunca müttefik olan bu ülkeler arasındaki anlaşmazlığı artırdığı bir gerçek. Yine bu ülkelerin ortak bir bildiride anlaşamaması, pek normal bir durum değil. Bir Japon diplomatın ifadesiyle ABD, ‘Hiç görülmemiş bir şekilde tecrit edilmiş bir halde”

İlişkileri geliştirmeye çalışan ABD başkanlarının aksine Trump, bu fotoğrafında ortaya çıkardığı gibi en önemli Batılı müttefikleri ile ilişkilerini baltalamaya çalışıyor.

Bir Japon mesafesi: Şinzo Abe

Söyledikleri bu toplantıda pek dikkate alınmamış. Hor görülmüş ve incinmiş, hisleriyle oynanmış bir hali var. Aslında konuşulan konulara muhalif, itiraz etmek istiyor ama edemiyor. Savunmasız ve sabırsız hali gözlemleniyor. ABD’nin gümrük vergilerine karşı misillemede bulunması için Abe’ye yoğun baskı yapılıyor. Bu, onu zor bir durumda bırakıyor. Zira Abe, Trump’la yakın bir ilişki kurabilmek için yoğun çaba sarfettiği biliniyor.

Trumpla çalışmak: John Bolton

Ulusal güvenlik danışmanlığı görevine atanalı üç ay oldu. Kısa sürede alınan kararlarda etkili oldu. Trump’ın gümrük vergilerini meşrulaştırmak için kullandığı “milli güvenlik” argümanının en hararetli savunucularından. Yanında Trump olmasına rağmen doğrudan Emmanuel Macron’u hedef alarak konuştuğu görülüyor. “İncir Yaprağı” bölgesinde ellerini kavuşturması Macron kaynaklı korku ve endişesini belli ediyor. Yetkisi gereği fazla müdahil olamıyor.

Gergin, Yalnız ve Alman bir Avrupalı: Angela Merkel

Belinden masaya eğilerek aslında sadece kızgınlığını belli etmiyor, tırnaklarıyla masadaki taslak metinlerin bulunduğu sayfaları Trump’ın yüzüne çarpmak istiyor. Avuç içleriyle, düz dirsekleriyle masaya dayanması atılgan halinin göstergesi. Bir sürü egolu kibirli erkek grubuyla uğraşmak sorunda kaldığının farkında. Zirvedeki anlaşmazlıkların çözümü için inisiyatif alması gerektiğini farkında. Trump,Merkel’i yoruyor. Belkide Merkel’in annesinin evine taşınma vakti gelmiştir. Zirvede, Trump’la ilişkisinin nasıl olduğunu soran gazetecilere yanıt olarak, ABD Başkanı ile her konuda anlaşamadıklarını ancak konuşabildiklerini söylediğini de not edeyim.

Öngörüsüz heveskârlık: Emmanuel Macron

Macron’da güvensizlik hakim. Trump’ın yüzüne bakmamaya çalışıyor. Ama bulunduğu konum itibariyle Trump’ın ‘etkileme’ menzilinde. Macron, zirvenin başlamasına saatler kala Twitter’da Trump’la gümrük vergileri konusunda atışmıştı. Macron aslında Trump ile anlaşmak istiyor.

Kolejli, romantik ve küresel şovmen: Justin Trudeau

Trudeau G-7 Zirvesi sonrası Trump’a ağır eleştiriler yöneltti. Kanadalıların I. Dünya Savaşı’ndan bu yana ABD askerleri ile omuz omuza savaştığını hatırlatan Trudeau, ABD’nin Kanada’dan ithal edilecek çelik ve alüminyuma gümrük vergisi uygulamasının Kanada halkına “adeta hakaret” olarak niteledi. Trudeau, “Kanadalılar kibardır. Biz makul insanlarız ama itip kakılmayacağız.”dedi.

ABD Başkanı Trump’ın Ticaret Danışmanı Peter Navarro, Kanada Başbakanı Justin Trudeau’yu hedef alarak, “Başkan Trump’la kötü niyetli diplomasi kuran ve onu arkasından bıçaklamaya çalışan tüm yabancı liderler için cehennemde özel bir yer var. Kötü niyetli Justin Trudeau, göstermelik basın konferansıyla bunu yaptı.” dedi.

Başkanı Trump’ın üst düzey Ekonomi Danışmanı Larry Kudlow ise “Kanada bizi sırtımızdan bıçakladı. G-7’ye büyük hasar verdi. Anlaştık. Nihai sonuç bildirgesinde taviz verdik ve zirveye iyi niyetle katıldık” dedi. Bu açıklamalar ışığında ABD’ye göre zirvenin “haini” Kanada oldu.

Bildiğimiz İngiltere’nin yüzü: Theresa May

Theresa May, hayal kırıklığının yarattığı üzüntüyü belli etmemeye çalıştı. May, bir ticaret savaşı’ndan uzak kalmak istediğini belli ederken, zirvede uzlaştırıcı bir dil kullanmaya özen gösterdi.

“MASUM BİR TOKALAŞMA”MI?- TRUMP-KIM JONG UN

Yakın tarihin en çok beklenen, gerçekleşmesi imkansız görülen zirvesi gerçekleşti. Trump’ın dünya liderleriyle tokalaşması birçok kez alaycı yorumlara sebep olmuştu. Tokalaşan ikilinin oldukça kontrollü görünmeye çalıştığı ve falso vermemeye çalıştığı gözlemlendi. Trump gergindi. Sürekli kontrolün kendisinde olduğunu gösterir el hareketlerinde bulundu.

Trump(71 yaşında) bu esnada “Dünya için bu büyük sorunu çözeceğiz” derken, Kim Jong-Un(34 yaşında), “Dünya büyük bir değişim görecek” ifadesini kullandı. Bu zirve boyunca aslında görünen iki taraf da diğerinin kendisine hakim olmasını istemiyordu.

İki lider, görüşmenin gerçekleştirildiği salona geçerken Trump, ortamdaki gerilimi düşürmeye çalışarak, Kim’e salona önden girme izni verdi. Ancak, el hareketleriyle Kuzey Kore liderini yönlendirerek atmosferi kontrol altında tuttu.

BABA-OĞUL TOKALAŞMASI

Trump’ın Kuzey Kore liderine, adeta yaramazlık yapan çocuğuna öğüt verecek bir baba gibi yaklaştı. Kim Jong-Un ise Trump’ı masaya oturmaya mecbur bırakan bir lider olarak Bostancı Lunapark’ındaki bir çocuğun heyecan ve neşesine sahipti.

Şüphesiz ki dünyanın bütün kıtalarındaki gerilimlerin, çatışma ve krizlerin liderliğini üslenmiş bu isimlerin verdiği fotoğraflar, dünyamızın gerçek fotoğrafı değil.