New York’taki Zerrab/Atilla davasında, 50 bin dolar ve kira yardımı karşılığında “itirafçı” olan FETÖ mensubu eski polis Hüseyin Korkmaz’ın, New York’a nasıl kaçabildiğine ilişkin soruşturma sürüyor. ABD istihbarat sistemi içinde kontra-espiyonaj (karşı casusluk) görevini de üstlenen FBI’ın Korkmaz’a gerçekten duruma göre hatrı sayılır bir ödeme yaptığı belli.
Korkmaz, hükümete yönelik 17-25 Aralık kalkışmalarını hazırlayan çekirdek ekibin içinden bir isim. O ekip 17 Aralık’tan ziyade “altın vuruş” olarak gördüğü 25 Aralık soruşturmasını, İstanbul Vatan Caddesi üzerindeki Emniyet binası içinde bulunan Mali Suçlarla Mücadele Şubesi’nde hazırlıyordu. Ancak soruşturmadan hiçbir bilgi sızmaması için kendince önlemler alan FETÖ’cü polisler bu soruşturmayla ilgili gizliliği 19 Kasım 2013 günü arttırdı.
Emniyette “Kozmik Oda”
Şubedeki FETÖ üyeleri, Emniyet Müdürlüğü’nün Bilgi İşlem memurlarına ulaşarak kendilerine 10 bilgisayar tahsis edilmesini ve bu bilgisayarların 14 numaralı odaya getirilmesini istedi. İlk etapta yeni olarak 7 bilgisayar kasası ve monitör bulundu. Bunlar, Mali Şube görevlilerinin isteği üzerine 14 numaralı odaya kuruldu.
Bu oda adeta bir “kozmik oda” olarak tasarlanmıştı. Kendileri için steril alan oluşturan FETÖ’cü polisler meşhur 25 Aralık fezlekelerini burada yazıyorlardı. Odanın kapısı sürekli kilitli tutuluyor ve belirli isimler dışında hiç kimsenin bu odaya girmesine izin verilmiyordu.
10 yeni bilgisayar bulunamayınca, adı FETÖ soruşturmalarında sıklıkla duyulan dönemin komiser yardımcısı Mehmet Fatih Yiğit bilgi işlem servisine giderek Mali Şube’deki 2 bilgisayarın 14 numaralı odaya taşınmasını istedi. Hala bir eksik vardı. Bir başka komiser yardımcısı da kendi üzerine zimmetli bilgisayarın malum odaya taşınıp kurulması talimatı vermesiyle 10 bilgisayar tamamlanmış oldu. Üzerine zimmetli bilgisayarı 14 numaralı odaya gönderen komiser yardımcısı, şu an New York’ta, FBI koruması altında, bir çok FETÖ’cü gibi, konfor içinde yaşayan Hüseyin Korkmaz’dan başkası değildi. Bilgisayarlardan biri 21 Kasım 2013 günü Hüseyin Korkmaz’a kendi imzasıyla tesellüm yapılmış, Bilgi İşlem Personeli bu işlemi tutanakla kayıt altına da almıştı. O bilgisayar HP marka TRF2450ZWX ve aynı marka TRF245109L seri numaralı bilgisayarlardı.
Kayıp bilgisayar Hüseyin Korkmaz’a zimmetlenmişti
17 Aralık’ın akamete uğratılması üzerine hemen 25 Aralık’ı uygulamaya sokan FETÖ’cü emniyetçilerin bu planı da başarısızlığa uğramış ve emniyette panik başlamıştı. Çok sayıda bilgi-belge koli ve çantalarla dışarı çıkarılarak çalınmıştı. Devletin olaya tam olarak el koyması birkaç gün sürdü. FETÖ’cü polislerin çalıştığı bilgisayarlar oluşturulan soruşturma ekipleri tarafından toplanmaya başladı. Sayımda bir bilgisayarın eksik çıktığı anlaşıldı. Daha detaylı araştırmayla eksik bilgisayarlardan birinin Hüseyin Korkmaz’a zimmetlenerek 14 numaralı odaya konulan TRF2450ZWX seri numaralı bilgisayar olduğu belirlendi.
Bilgi İşlem Müdürlüğü’nde görevli polis memuru V.T ile İdari Büro’nun mutemeti S.A bilgisayarı aramaya başladı. Bu soruşturmanın her adımı tutanak altına alındı. 31 Aralık tarihli tutanakta şöyle deniliyordu:
“Daha önce depodan alınarak bahse konu 14 numaralı odada kurulumu yapılan bilgisayarlardan; HP marka Compag Elit 8300 model TRF2450ZWX seri numaralı bilgisayarın Şube Müdürlüğümüzde yapılan tüm aralamalara rağmen bulunamadığı, bahse konu bilgisayarın kime zimmetli olduğu araştırıldığında ise belirtilen bilgisayarın 21.11.2013 günü Nitelikli Dolandırıcılık Büro Amirliğinde görev yapan Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz’a teslim tesellüm yapılarak İdari Büro Amirliğince teslim edildiği görülmüştür.”
Bilgisayarın akıbeti, Korkmaz’a telefonla soruldu. Korkmaz bilgisayarı aldığını hatırladığını ancak şu an nerede olduğunu bilmediğini söylemişti. İki polisin ismini veren Korkmaz, “Belki onlara teslim etmiş olabilirim” demekle yetinmişti. Korkmaz’ın ismini verdiği iki polis bilgisayarın nerede olabileceğine dair bilgilerinin olmadığını söyledi.
Ekip bir gün sonra bilgisayarın izini buldu. 1 Ocak tarihli tutanakta, bilgisayarın 9 numaralı odada pencere ile masa arasında bulunduğu bildiriliyordu. Anlaşılan bilgisayar yerinden alınmış, harddiski kopyalanmış, ardından 14 numaralı odaya giriş-çıkış yapmanın imkansız olması nedeniyle 9 numaralı odada bir köşeye atılmıştı. Boşaltılan bilgisayardaki bu belgeler sadece Hüseyin Kormaz’ın bildiği güvenli bir yerde tutulmaya başlanmıştı.
17/25 Aralık’ın kilit ismi, önce tahliye, sonra ABD’ye servis edildi
FETÖ’nün Emniyet yapılanmasına yönelik ilk operasyonlar başladığında gözaltına alınan isimlerden biri de Korkmaz’dı. Tutuklanan Korkmaz 17 ay cezaevinde kaldı. Mahkemede 25 Aralık dosyasıyla hiçbir ilgisinin olmadığını söyleyen Korkmaz, mahkeme heyetini ikna etmeyi başararak 9 Şubat 2016’da tahliye edildi. Cezaevi çıkışında şunları söyleyecekti:
“Hiç görev almadığım hiç alakamın hatta bilgimin bile olmadığı, herkes gibi medyadan 25 Aralık tarihinde öğrendiğim bir dosya ile ilgili 17 ay 10 gündür tutukluydum. İlk defa hakkımda adil bir karar verildi. İçerideki arkadaşların hepsi hallerinden memnun. Bugünlerin geçeceğine inanıyorlar.”
Korkmaz, alakasının olmadığını iddia ettiği 25 Aralık dosyasının her adımında aktifti oysa. Fezlekede, Recep Tayyip Erdoğan için, “Dönemin Başbakanı” ifadesi kullandığını belirten bir polisi destekleyen, öyle yapması için teşvik eden isim oydu. Savcılığa ifade veren bir tanık, o gün 14 numaralı odada yaşananları satır satır anlatmıştı.
Korkmaz vakit kaybetmeden soluğu ABD’de aldı. Muhtemelen kiminle çalışacağını çok iyi bilen FBI’ın radarına takılmıştı zaten. Güvenli bir yolculuğun ardından ABD’ye giden Korkmaz, kirasını FBI’ın ödediği evinde, Koreli karısıyla birlikte yaşamaya devam ediyor.
Muhtemelen bir daha Türkiye’ye hiçbir zaman gelmeyecek ancak FBI ile çalışan eski bir Türk polisi olarak utanç yaşamayacağı da kesin.
Yorum ekle