Yazarlar

Jimmy Carter’ın politik mirası 97 yaşında

Yazının Aslı: Jimmy Carter’s legacy seems to improve with age | History News | Al Jazeera

Cuma günü 97 yaşına girecek olan Eski ABD Başkanı Jimmy Carter’ın, yeni yaşında hoşuna gidebilecek şeylerden birisi, geride bıraktığı siyasi imajının, özellikle de Beyaz Saray’daki başarılarının şimdilerde nasıl görüldüğünü deneyimleyebilmesi olabilir.

His Very Best kitabının yazarı Jonathan Alter, Carter hakkında “Artık Carter’ın başarıları daha iyi görünüyor, başarısızlıkları ise daha az hatırlanıyor” yorumunda bulunmuştur.

“Burada tarihsel bir dönüşüm var … O, şimdilerde yeni bir görünüme bürünüyor” çünkü Alter, eski ABD başkanının uzun ömürlü birisi olması nedeniyle farklı perspektiflerle değerlendirilebildiğini belirtmiştir.

Carter’ın Oval Ofis’ten ayrılmasından bu yana geçen yıllarda genel imajı büyük ölçüde iyi izlenimler edinmiş, aynı şekilde başkanlığı süresince elde ettiği politik başarıları artık yeni bir ivme kazanmıştır.

Bu yılın Temmuz ayında PBS NewsHour’a konuşan Carter, ” İnsanların başkanlığım sırasında barış odaklı çalıştığımı ve insan haklarına önem verdiğimi hatırlamasına mutlu oldum.” ifadelerini kullanmıştır.

“Beyaz Saray’da, zorlukların üstesinden gelmek için attığımız her adımdan memnunduk. Ve çoğu zaman başarılı oluyorduk.”

Birçok uzman, Carter’ın başkanlığının yeniden gündeme gelmeside, eski Başkan Trump’ın önemli bir rolü olduğunu düşünüyor.

The Unfinished Presidency kitabının yazarı Douglas Brinkey iki ABD başkanı hakkında, “Trump’ın siyaseti düzenli bir şekilde yalan söylemek iken, Carter’ın misyonu dürüstlüğü temel almaktı. İşte bu nedenle, iki adam arasındaki bir fark Trump ve Carter arasındakinden daha büyük olamazdı.” Söylemlerinde bulunmuştur.

Virginia Üniversitesi Halkla İlişkiler Merkezi’nin direktörü Barbara Perry, “İnsanlar Jimmy Carter’a bakarken, Donald Trump’la yaşadıklarımızı göz önünde bulundurdukları için, Carter’ın nisbeten daha iyi göründüğünü” ifade etti. “Carter, Başkanlığı yeniden meşru bir zemine taşıyan ve Amerikan halkına yalan söylemeyen birisidir.”

Carter’ın başkanlık süresince yürüttüğü ve son zamanlarda küresel etkileri daha belirgin olan politikalarından bazıları:

  • Camp David Anlaşmaları – İsrail ile Mısır arasındaki anlaşma. Ortadoğu’da bir savaşı önlemenin ve Filistinlileri dışlamasına rağmen İsrail ile bazı Arap devletleri arasında birtakım diyalogların önünün açılmasına yardımcı olan bir anlaşma olarak betimleniyor.
  • Çin ile ilişkilerin normalleşmesi – Richard Nixon’un meşhur Çin gezisi ve sonrasında  ABD- Çin arasında  resmi bir ilişkilerin normalleşmeye başlaması.
  • 1977 Panama Kanalı Antlaşması – Bu stratejik kanal hakkında yapılan anlaşma,  ABD’nin Latin Amerika’ya yönelik politikasında oldukça önemli bir adım olarak görülüyor.
  • İnsan Hakları – Başknalığı sırasında eleştirilse de, Carter’ın diğer ülkelerle olan ilişkilerde insan haklarına öncelik vermek için yaptığı baskı, ABD’nin sartık önemli bir politikası olarak görülüyor.
  • Ekolojik Çevre şampiyonu – Carter, arazi kullanımında öngördüğü modeller ve Beyaz Saray çatısına güneş panelleri yerleştirmesi gibi nedenlerden dolayı ekojik çevreye önem veren bir başkan olarak tanımlanıyor.

Brinkley, Beyaz Saray’da uygulanan bazı eylemlerinin doğrudan Carter’ın çabaladığı politikalarla bağlantılı olduğunu söyledi. Carter ile birlikte Haiti ve Orta Doğu’ya giden Brinkley, Carter’ın Beyaz Saray’ı daha büyük başarılar için bir basamak olarak kullandığını ve  hedeflerinin başkanlık ve başkanlık sonrası dönemleri kapsadığını ifade etti.

“Jimmy Carter, 20. ve 21. yüzyılın en büyük devlet adamlarından biri olarak görülüyor.”

Küresel çatışmalara barışçıl çözümler bulma, demokrasi ve insan haklarını ilerletme konusundaki “tükenmeyen çabaları” nedeniyle 2002 yılında Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Carter’in imajı söz konusu ödül nedeniyle büyük ölçüde güçlendi. Gallup’a (Amerika merkezli dünya çapında kamuoyu yoklamaları yürüten şirket) göre Carter, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en beğenilen 10 insan arasında yer alıyor.

Alter, “Carter’ın eşi Rosalynn ile insanlığın iyiliği için yaptığı tüm şeylerin, diğer başkanların zamanı kullanma yönelimleri ile oldukça tezat noktalarda bulunuyor.” ifadelerine yer vermiştir.

Carter’ın aynı şekilde kendisini demokrasiyi teşvik etmek, dünya çapındaki seçimleri izlemek ve hastalıkları ortadan kaldırmak gibi amaçlara adadığına inanılıyor.

Carter’ın faaliyetlerinin belki de en bilineni, Habitat for Humanity’nin muhtaç insanlar için evler inşa etmesini teşvik etmektir. Bu nedenle eski başkan, Habitat’ı sadece kelimelerle desteklemekle kalmamış, aynı şekilde bazı binaların yapımında da yardımcı olmuştur. Diğer bazı eski eski başkanların aksine, büyük ödemeler için konuşma yapmamıştır. Kitaplarından elde edilen gelir kar amacı gütmeyen kuruluşlara gitmiştir.

Perry, Carter hakkında “Kimse, onun seviyesine çıkamadı.”  ifadelerini kullanmıştır.

Yine de Carter, İran’da rehin alınan Amerikalılar nedeniyle güven kaybeden tek dönemlik bir başkandı. Siyasi becerileri Demokrat Parti’nin çoğunu yabancılaştıracak şekilde çok eleştirildi ve bir enerji krizini idare edememesi de dahil olmak üzere zayıflık ve başarısızlık yorumlarından payını aldı.

Tarihçiler onun hakkında karışık görüşlere sahiptir. Brinkley, Carter’ın ülkenin en iyi 10 başkanından biri olmadığını söylerken, C-SPAN tarafından yapılan bir ankette, Carter bu yıl eski en iyi başkanlar arasında 26. sırada yer aldı. 2000’den beri Ronald Reagan, Barack Obama, Bill Clinton ve George Bush onu geride bıraktı.

Carter’ın inanılmaz dayanıklılığı, tarihçiler tarafından imajını güçlendiren bir başka nedendir. O şimdi sadece yaşayan en yaşlı eski başkan değil, geçtiğimiz Temmuz ayında 75. evlilik yıldönümlerini kutladıkları eşi ile birlikte, ABD tarihinin en uzun yaşayan ilk çiftidir.

Carter’a, 2015’te ölümcül olduğuna inanılan beyin kanseri teşhisi kondu, ancak bir sonraki yıl remisyona girdi. 2019’da birkaç kez düştü, kalçası ve bazı kemikleri kırıldı. Daha sonraki düşmelerinden birinde beyni hasar gördüğü için ameliyat oldu.

Perry, Carter hakkında, “Bu adam, ölümü hiç tatmayacakcasına yok edilmez görünüyor. Amerikalılar böyledir…”

Etiket /