Röportaj

“İyi ki bu ülkede garibanlar var”

15 Temmuz Destanı’nın yıl dönümünde gazilerle söyleşilerimize devam ediyoruz.  Fatih’in bilindik simalarından, meşhur Kariye Pembe Köşk’ün işletmecisi Mehmet Emin Ertaş, Saraçhane’de bacağından vurularak gazi oldu. O gece yaşadıklarını ve samimi çağrılarını dinledik. Kulak verilmesi gereken şeyler anlattı.  Röportaj: Abdulhamit Güler Fotoğraf: Taha Erham Keleş 15 Temmuz gecesi neredeydiniz, neler yaşadınız, kısaca anlatır mısınız? 15 Temmuz […]
15 Temmuz Destanı’nın yıl dönümünde gazilerle söyleşilerimize devam ediyoruz. 
Fatih’in bilindik simalarından, meşhur Kariye Pembe Köşk’ün işletmecisi Mehmet Emin Ertaş, Saraçhane’de bacağından vurularak gazi oldu.
O gece yaşadıklarını ve samimi çağrılarını dinledik. Kulak verilmesi gereken şeyler anlattı. 
Röportaj: Abdulhamit Güler
Fotoğraf: Taha Erham Keleş

15 Temmuz gecesi neredeydiniz, neler yaşadınız, kısaca anlatır mısınız?

15 Temmuz gecesi Kariye’deydim. Arkadaşlarla oturuyorduk. Saat ilerledi, telefonu da kasaya bırakmıştım. Sohbetten dolayı telefonla pek ilgilenmedik. Saat 21.30 civarı dediler ki köprüde tanklar var. İlk aklıma gelen, “ Köprüde tankların ne işi var.” Daha sonra içimden dua ettim, “Ya Rabbim inşallah kötü bir şey yoktur.” Sonra dediler ki Vatan’a da geldi. Kuşkulanmaya başladım. Bir facebook grubumuz var.  Oradan da baktım, Vatan’a tankların geldiği yazıyordu. Bunu duyunca “durum ciddi” dedik.  Sonra bir arkadaşımızın vurulduğu haberi geldi. Bu, o gecenin en sıcak haberi. Sonra biz ne yapalım dedik. Vatan’daki arkadaşlarımız “Vatanını seven herkes Vatan’a” dedi. Bu tanklar hiçbir şekilde kıpırdamayacak. Bizim görevimiz bu. 22.30 civarında haber geldi, sayın Cumhurbaşkanımız şehit edilmiş. Kan o an beynime sıçradı. Sonra Cumhurbaşkanımızın güvenli bir yerde, sağ salim olduğu haberi geldi. Açıkça söyleyeyim, benim babam rahmetli oldu. Babam mezardan kalksa bu kadar sevinmezdim.

BEDEL ÖDENMESİ GEREKİYORSA, ÖDERİZ

Hayati tehlike vardı, silahlar ateşleniyordu. Korkmadınız mı?

Üzerimize Türk bayrağı alarak Saraçhane’ye geçtik. Yani bir Mehmet Emin ölürse veya şehit olursa binlerce Mehmet Emin var. Ama devlet büyüklerimize bir şey olursa ülkemiz belki yüz yıl geri gidecek. Yaklaşık 250 kişi şehit oldu. Bedel ödenmesi gerekiyorsa bu topraklarda (benim en büyük oğlum 12 yaşında, en küçük oğlum da 8 yaşında) bedel ödeme sırası onlarda değil, bedel ödeme sırası bendeydi. Bir kürt olarak söylüyorum, ben Milli Görüş kökenliyim, eşim MHP kökenlidir. Buradan başladık tekbirlerle gittik. Kariye’den başlayıp büyükşehir belediyesine ulaştığımızda binlerce kişiye ulaşmıştık. Büyükşehir’e varmadan yanımda bir kardeşim ayağından vuruldu. Sonra, başka bir kardeşimiz göğsünden vuruldu. Sonra, yanımdaki bir abimizin beynine G3 mermisi geldi. Beyin parçaları yüzümüze geldi. Allah şahittir, hiç geri çıkmayı düşünmedim. Bir tek hedefim vardı, ileri gideceğim ve o teröristlerin elindeki silahları alacağım. Çünkü yirmi kişi dizilmişti ve sürekli ateş ediyordu. Sürekli birileri düşüyordu. En sıcak anlara denk gelmiştik. O sıra vurulan yirmi-otuz kişi arasında biz de vardık.  Koşup silahı almaya giderken ayağıma G3 mermisi geldi. Ayağım ters dönmüş gibiydi. Yanımda askerden yeni gelmiş, iki-üç operasyon görmüş yeğenim vardı. Hemen ayağıma kemeri bağladılar. Atletini alıp bağladı, kan biraz durdu. Sonra hastaneye geçtik. Baktım 15-20 yaralı var, yerde yatıyor, kanlar akıyor. On beş dakika olmadı bu sayı 50-60’a çıktı. Serum verildi, ilk tedavi orada yapıldı.

YARALILARIN ÇOĞU KAN KAYBINDAN ŞEHİT OLMUŞTUR

Eşiniz nasıl öğrendi?

O gece şehit olanların çoğu kan kaybından şehit olmuştur.  Arkadaşlara dedim ki “Beni burada tutmayın, çok kişi var, başka hastaneye gidelim.” Hemen farklı bir hastaneye gittik. Yolda giderken eşimi aradım, “Vuruldum, iyiyim” dedim. Bana “of” dedi. “Sen bozkurtların kızısın, of bile deme, düşmanı sevindirme” dedim.

İYİ Kİ BU ÜLKEDE GARİBANLAR VAR

Mahkemeler devam ediyor. Sonuçlananlar var. Hukuki süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? Sonuçlar içinize siniyor mu?

Büyükşehir belediyesi davalarına katıldım. Dökülen her kanın bu topraklarda hangi bitkinin, hangi ağacın, neyin önüne döktüyse helal olsun. Ama bizim vergimizle, paramızla bizim üzerimizde o silahları, tankları, uçakları, ağrı silahları kullananlara hakkımız haram olsun. Biz gariban insanlarız. Şunu söyledim mahkemede söyledim, “Ya Rabbi, iyi ki bu ülkede gariban insanlar var.” Vurulanların çoğu garibandır. İyi ki bu ülkede garibanlar var, bedel ödeyecek insanlar var.

İDAMIN GELMESİNİ İSTİYORUZ

Gereken cezalara gelince, ben hukukçu değilim ve hukuk dilinden anlamam. Ama şöyle bir beklentim var. Teröristlerin tamamı, hangisi olursa olsun, bu ülkeye bir hainlik yapıyorsa en ağır bedeli ödemeleri gerekiyor. İdam sözleri var. Biz idamın öyle veya böyle bu ülkede olmasını istiyoruz. Kimse kusura bakmasın bu topraklar bize miras değil.  Bu topraklar bize Peygamberimizden emanettir, Fatih Sultan Mehmet Han hazretlerinden emanettir, Eyüp Sultan hazretlerinden emanettir, Çanakkale şehitlerinden emanettir. Bu ülkede ismini bilemediğimiz milyonlarca şehidin bize emanetidir. Emanete dokunamazsın, emanete dokunulmasına izin veremezsin.

O GECE SAFINI BELLİ EDEN BÜTÜN KARDEŞLERİMİZ GAZİDİR

O geceye dönecek olursak. Nasıl bir ruh hali vardı sokaklarda?

Ben gazi oldum ama bu gece orada safını belli edip devletin yanında yer alan bütün kardeşlerimiz gazidir. Allah, gaziliğin ve şehitliğin sevabını hepsine versin. Hepsi bizden kat kat daha değerlidir. Emin olun çok acı var ama etraftakiler halimi hatırımı sorarak ayağımdaki acıyı hissettirmiyorlar. İnsanların davranışları bize karşı çok güzel.  Eve geldiğimde baktım Cumhurbaşkanımız bize mektup göndermiş. Bu kadar sıkıntılar içerisinde bizi de unutamadığı için Allah ondan razı olsun teşekkür ediyoruz.  Ben çok okumuş insan değilim ama gücümün yettiği kadar iyiliği yaparım, duamı ederim.

ŞEHİT OLMAYI ÇOK İSTEDİM

Benim o gece en çok istediğim şehit olmaktı. Ben o gece hastaneye girinceye kadar ben şehit olacağım diyordum. Benim istediğim bir tane mermi değil, binlerce mermi bana gelsin, onların psikolojileri bitsin ve benden sonra gelen kardeşime ateş edilmesin.