Yunus Emre Enstitüsü’nün (YEE), “Misafirimiz Olun” projesi kapsamında Türkiye’ye gelen 11 kişilik Çinligazeteci ve sosyal medya temsilcisi, İstanbul’da tarihi yarımadayı gezdi.
Türk dilini, kültürünü ve tarihini dünyaya tanıtmak için yurt içinde ve dışında önemli projelere imza atan YEE’nin “Misafirimiz Olun” projesi kapsamında kente gelen Çinli heyet, tarihi yarımadadaki Sultanahmet Camisi, Ayasofya Müzesi, Yerebatan Sarnıcı, Dikilitaş ve Kapalıçarşı’yı ziyaret etti.
Tarihi mekanları gezen Çinli grup, görevliler tarafından cami, müze ve eserler hakkında bilgilendirildi.
CCTV Channel 2’de kapsamlı bir finans programı yapan Hu Yuan, gezi sırasında AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul’a ilk kez geldiğini söyledi.
Gezi daveti için YEE’ye teşekkür eden Hu Yuan, “Buradaki misafirperverlikten çok memnunum, İstanbul’u çok sevdim. Farklı kültürlerin bir araya geldiği çok özel bir şehir, burası beni çok etkiledi.” dedi.
Hu Yuan, farklı kültürlerin bir arada yaşayabilmesinin çok güzel olduğunu ifade ederek, İstanbul’un insanlar için bulunmaz bir yer olduğunu kaydetti.
“Bu etkinlikler sayesinde Türkiye algısı giderek yayılacak”
Bu turun CC TV‘ye bağlı medya kuruluşlarında haberinin yapılacağını ve edindikleri kişisel tecrübeleri Çin’de insanlara aktarmaya devam edeceklerini vurgulayan Hu Yuan, şunları söyledi:
“Nisan ayında Türk Büyükelçiliği’nin orada paylaşımları üzerine Çin’de 2018’in ‘Türkiye Turizm Yılı’ olduğunu öğrendim. Bazı yerel medya kuruluşlarında bunun haberleri yapıldı fakat dürüst olmak gerekirse çok fazla yayıldığını, etkileri olduğunu söyleyemeyeceğim. Hala Türkiye hakkında bazı ön yargılar mevcut. Dolayısıyla biz buradayız ve haberleri, fotoğrafları, kişisel tecrübeleri paylaşacağız ki insanlar arasında bu algı değişsin. Pekin gibi büyük şehirlerde Türkiye hakkında bir bilgi var fakat bazı küçük şehirlerde hala Türkiye hakkında bir bilinirlik yok. Bu etkinlikler sayesinde Türkiye algısı giderek yayılacak.”
Uluslararası Finansal Raporu Direktörü olan Hu Yuan’ın CCTV Channel 2’de yaptığı kapsamlı finans programı, Çin’deki en yetkili ve profesyonel finansal raporları temsil eden “küresel vizyon, küresel pazar, küresel kaynaklar ve küresel bilgelik” üzerinde duruyor.
Çinli heyetteki araştırmacı ve gözlemci Gejia da İstanbul’un özel bir dünyada tek olan bir yer olduğunu düşündüğünü belirtti.
Avrupa ve Asya kültürlerinin İstanbul’da birleştiğini hissedebildiğini aktaran Gejia, “Geçmişten gelen toleransı görebiliyorum. Bugün Ayasofya’yı ziyaret ettim. Ayasofya Roma döneminden kalma bir kilise. Osmanlı geldiğinde o kiliseyi yıkıp yerine yeni bir şey inşa edeceğine minare ekleyerek camiye çevirmiş. Bunu çok güzel buluyorum.” ifadelerini kullandı.
Gejia, Türkiye’de teknoloji alanındaki gelişmelerle ilgili daha fazla bilgi edinmek istediğini vurgulayarak, aynı zamanda Türk kültürünü, mutfağını görüp bu güzelliklerin tadına varmak istediğini dile getirdi.
“Sultanahmet gibi yapıya denk gelemedim”
Çinlilerden ülkelerinden çıkıp dünyayı görmelerini isteyen Gejia, “İstanbul’da gezerken yoğun miktarda da Çinli turist gördüm ve gelecekte bu sayının artmasını isterim. Böyle programlar sayesinde Çin vatandaşlarının buraya gelmelerini ve burada daha güzel vakit geçirmelerini destekleyecek sistemler ve servisler sunabilirsek çok mutlu olurum.” değerlendirmesinde bulundu.
Gejia, Sultanahmet Camisi’nin çok göz kamaştırıcı ve muhteşem bir yapı olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Mısır’dan Arap ülkelerine, Hindistan’a kadar camileri gezdim ama Sultanahmet gibi bir yapıya daha denk gelemedim. Doğal olarak insan tabii ki böyle bir ortamda etkileniyor, içinde belirli duygular doğuyor. Amerika’yı, Avrupa’yı ve Asya’yı gezdim, burası gibi çok fazla yer göremedim. İstanbul’un kültürel açıklığı nedeniyle bu bakış açısını paylaştıkça daha fazla insanın buraya geleceğine inanıyorum.”
İnternet medyasının gelişim tarihi konusunda araştırmaları bulunan araştırmacı ve gözlemci Gejia, haber yayıncılığı ile internet araştırması ve kamuoyu analizleri yapıyor. Gejia’nin “İnternet Sorunları” adında bir kitabı da bulunuyor.
Yorum ekle