Haber

‘Ceza makbuzu asla hatırlamak istemediğim eski günlere götürdü’

Bulgaristan’da yaşayan bir müslüman, eski komünist rejimin zorla verdiği ismini trafik cezası makbuzunun üstünde görünce, asimilasyon günlerinin geri geleceği endişesine kapıldı. Bulgaristan vatandaşı 41 yaşındaki müslüman Samir Aguş, geçen ay sonunda ülkenin güneyindeki Smolyan kentinde araç kullanırken, farlarını yakmadığı için polisin çevirmesiyle karşılaştı. Ertesi gün 10 avroluk cezayı ödemek için ilgili kuruma gittiğinde, makbuzun üzerinde eski komünist rejimin kendisine zorla verdiği ismin yazılı olduğunu gördü. Makbuz, […]

Bulgaristan’da yaşayan bir müslüman, eski komünist rejimin zorla verdiği ismini trafik cezası makbuzunun üstünde görünce, asimilasyon günlerinin geri geleceği endişesine kapıldı.

Bulgaristan vatandaşı 41 yaşındaki müslüman Samir Aguş, geçen ay sonunda ülkenin güneyindeki Smolyan kentinde araç kullanırken, farlarını yakmadığı için polisin çevirmesiyle karşılaştı.

Ertesi gün 10 avroluk cezayı ödemek için ilgili kuruma gittiğinde, makbuzun üzerinde eski komünist rejimin kendisine zorla verdiği ismin yazılı olduğunu gördü.

Makbuz, Aguş’un çocukluğunun bir döneminde kullanmak zorunda kaldığı Miran Aguşev adına kesilmişti.

AA muhabirine konuşan Aguş, ülkeyi 1989 yılına dek yöneten komünistlerin, zorla, fiziksel şiddetle kabul ettirmeye zorladıkları isimleri asla kabul etmediklerini, rejim değişir değişmez kendi isimlerini kullanmaya başladıklarını söyledi.

Aguş, “İnanın, bu ceza makbuzu beni hayatımda asla hatırlamak istemediğim o eski günlere götürdü. Devlet sistemi, unutmaya çalıştığım bir dönemi zorla bana hatırlatmak istiyor.” dedi.

“Dolaptaki iskeletler gibi”

Samir Aguş’un amcası, eski milletvekili Arif Aguş da, “Kapalı olduğunu zannettiğimiz sayfalar yeniden açılıyor. Kütüklerdeki alacakaranlıktan çıkan endişe verici tehditleri hissediyoruz.” ifadesini kullandı.

Arif Aguş, geçmişe ait olayların devlet sistemi tarafından yeniden gündeme getirilmesine karşı olduğunu söyledi.

“O acıları tekrar yaşamak istemeyiz.” diyen Aguş, devletin insanların önüne getirdiği bu hatırlatmaları “dolapta saklı bekletilen iskeletlere” benzetti.

Arif Aguş, 1980-1985 döneminde kendisine verilen ismi reddettiği için kimliğine el konulduğunu, komünist polislerin kendisine Apolon, Apostol, Aldemir gibi farklı isimler vermeye çalıştığını, yıllarca kimliksiz yaşamak zorunda kaldığını anlattı.

“360 bin kişinin acısını hatırlatıyor”

Bulgaristan Parlamentosu’nun 2012 yılında komünist rejimin müslüman ve Türklere yönelik asimilasyon politikalarını kınadığını anımsatan amca Aguş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yeğenimin başına gelen olay, komünistlerin Bulgaristan’da etnik temizlik yapma girişimiyle Türkiye’ye göçe zorladığı 360 bin kişinin acısını hatırlatıyor. O dönemde direniş eylemlerinde 617 kişi hayatını kaybetmişti.”

Bulgaristan’da son dönemdeki bazı uygulamalar, eski komünist rejiminin ülke nüfusunun yüzde 10’un oluşturan Türk ve müslümanlara karşı 1980-1989 dönemindeki asimilasyon kampanyasını yeniden hafızalara taşıyor.

Ay başında Eski Zağara İl Belediyesi, Türk-Arap kökenli olduğu gerekçesiyle 838 yer adını değiştirerek Bulgarca isimler vermişti. Benzer bir kararın ay sonunda ülkenin kuzeydoğusundaki Şumnu kentinde de alınması bekleniyor.