Yazarlar

Ukrayna Savaşı 2.Sezon

Rusya bir yıl önce, 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’ya yönelik işgal harekatını resmen başlatmıştı.

Aradan geçen bir yıllık süreçte Rusya, Ukrayna tarafıyla şiddetli çatışmalar devam ederken harekatta net bir başarıya ulaşamadı.

Halihazırda Ukrayna’nın Herson, Zaporijya, Donetsk ve Luhansk bölgelerinde çatışmalar sürerken Rusya başta başkent Kiev olmak üzere Ukrayna’nın çeşitli bölgelerini hedef alan aralıklarla bombardımanlar düzenlemeye devam ediyor.

Rusya için Ukrayna’nın güneyinde kontrolü sağlamak, Moldova’da Rusya destekli ayrılıkçıların bulunduğu Transdinyester’e yeni bir kapı açabilir.

Moldova’nın Ukrayna ile olan doğu sınırının büyük bölümünde yer alan özerk bir toprak parçası olan Transdinyester, Ukrayna’nın güneyindeki cephe hattının 100 mil batısında yer alıyor.

Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesi gibi, Transdinyester de çoğunluğu Rusça konuşan bir nüfusa sahip.

Transdinyester, 2014’te bağımsızlıklarını ilan etmelerinden bu yana Ukrayna’nın doğusunda meydana gelen şiddetten büyük ölçüde kaçındı.

Rusya, Transdinyester’de uzun süredir sözde barış gücü askeri varlığını sürdürüyor. Bölgede yaklaşık bin 500 Rus askeri ve ayrılıkçı bölgeye sadık binlerce Transdinyester askerinin bulunduğuna inanılıyor.

Dünya Ukrayna’da yüzlerce kilometrelik bir alana yayılacak ve uzun süreli bir çatışmaya yol açabilecek yeni bir savaş dönemiyle karşı karşıya.

Putin, Rusya taktiksel olarak kazandı ama kimse stratejik bedelin ne olacağını bilmiyor. 

Başkan Putin’in sihirli denklemi şu: “Bir kez kaybedersiniz ve tökezlersiniz, bu kabul edilebilir. Ancak bir kez daha tökezlemek, siyasi liderlik ve Rusya’nın küresel emelleri için bir felaket olur.”

Bu nedenle, bir sonraki aşama en şiddetli ve kanlı aşama olabilir.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da yaşanan en kanlı çatışma olarak kabul edilirken, bu aynı zamanda savaş uçakları ve tankların yanı sıra sosyal medya ve TikTok videolarının varlığına da tanık olunan ilk savaş oldu.

Rusya işgalini haklı çıkarmak, iç muhalefeti susturmak ve hasımları arasında nifak tohumları ekmek için dezenformasyon, propaganda ve komplo teorilerini kullanırken, çatışma anları dünyanın her yerinde bilgisayar ekranları ve akıllı telefonlarda yer aldı.

Savaşın ikinci yılına girmesiyle Rusya Ukrayna ve müttefiklerinin iradesini kırmaya çalışırken, savaş muhtemelen daha fazla dezenformasyona yol açacak.

Savaşta ikinci perde 

Gözlerin çevrildiği ana eksenler ise Baltık Denizi, Belarus ve Moldova (ayrılıkçı Transdinyester bölgesi)

Savaş sahasındaki değişkenlere veya başka bir ifadeyle savaş sahasının getirdiklerine çabuk adapte olabilen devam eder. Savaş, denildiği gibi, bataklıkta veya çöl kumunda koşmaya benzer. Hareket ettikçe daha çok batarsın. Çözüm her zaman ya koşmayı durdurmak ya da çukurun dışından bir cankurtaran ipinin gelmesini beklemektir. Çinli bir düşünür bu durum için ‘altın köprü’ çözümünü sunmuş. Altın köprü çözümü, savaşa karışanları batmaktan koruyarak oradan çıkarmayı hedefler.

Savaşın galibi yoktur. Ölüler ve yaralılar vardır. Herkes bir biçimde kaybedendir. Galip sahte-geçici zaferiyle gurur duyarken, kaybeden bir sonraki raunda hazırlanır.

İlk kurşunun atılmasından sonra savaşanların tüm teorileri çöker ve savaş alanındaki dinamikler tüm davranışları etkisi altına alır. Böylece savaşanlar, savaş kararı alma eyleminden tepki gösterme eylemine geçiş yapar. Bundan sonraki görevleri inisiyatif almak değil, savaşı yönetmekle sınırlıdır.

Ukrayna modern çağın her büyük küresel çatışmasında merkezi bir rol oynadı. 

Ukrayna, jeopolitik düşünür Halford Mackinder’in Avrasya’nın kalbi dediği toprakları, tarımsal zenginliği, su ve enerji kaynakları ile Avrupa’nın ekonomik açıdan gelişmiş ülkelerini birleştiren bir eklem noktası konumunda. 

Tarihte de halen geçerliliğini koruduğu gibi doğuya doğru genişlemek isteyen herhangi bir Avrupa imparatorluğunun Ukrayna’dan geçmesi gerekir.

Avrupa’da nüfuzunu genişletmek isteyen herhangi bir Avrasya gücünün de bu yönde ilerlemesi gerekir.

Mackinder, 1919 tarihli “Doğu Avrupa’ya hükmeden, dünyanın kalbine hakim olur” sözü aslında Ukrayna’yı işaret ediyordu. 

Ukrayna’nın dahil olduğu bu savaş, yeni dünya düzenini/yeni dünya düzensizliğini bir kez daha belirleyecek. 

ABD’nin başını çektiği Batı ülkeleri, NATO oluşumu Rusya Devlet Başkanı Putin’in Ukrayna’da kazanmasına izin vermemeye kararlı.

Bunun en iyi örneklerinden biri savaşta Rusya’nın Kiev’e 10 kilometre uzaklıktaki Gostomel Antonov Askeri Havaalanı’nı ele geçirmesinin önlenmesi. Rusya’nın tüm askeri operasyonun önünde engel oluşturdu. 

Kiev’in yani Ukrayna’daki en önemli siyasi ağırlık merkezinin düşmesi, Ukrayna’nın tamamında askeri savunmanın çökmesi ve dolayısıyla teslim olması anlamına geliyordu.

Putin ayrıca Rusya’nın çevresinde bir nüfuz alanı çizmek istiyor ve Ukrayna bu nüfuz alanının merkezinde yer alıyor.

Sıcak çatışmanın buz gibi katmanları 

Savaşın 1. sezonunda Batı ve NATO tedarik etmeyeceğini ilan ettiği silah ve savunma sistemlerini Ukrayna’ya göndermek zorunda kaldı.

Silahlar saha ve taktik gerekliliklerine göre tedarik edilir. Savaşın her aşamasının bir silahı vardır.

Ukrayna ordusunun bu silahları kullanmayı öğrenmesinin yanı sıra, özellikle teknolojik yanını hızlı bir şekilde öğrenmesi gerekiyordu. Bu sebeple hem Batılı istihbarat örgütleri hem de Batılı silahlı kuvvetler Ukrayna Ordusu’na yüksek teknolojili silahlar ve sistemler konusunda hızlı eğitimler vermeye başladı.

Henüz 2. sezon çatışmaları başlamamışken gönderilen askeri sevkiyatın özellikle nükleer silahların kullanımı açısından Rusya’yı büyük bir gerilimi tırmandırmaya itmemeye dikkat ettiği görülüyor.

Bu dönemde eleştirilere maruz kalan Moskova/Kremlin’den ardı ardına hamleler geldi. Hem ordunun komuta kademesinde hem de ordunun yapılanmasında değişiklikler yapıldı.

Rusya’da ve diğer ülkelerde, tek bir operasyon/işgal için bir genelkurmay kurmay başkanı atamak çok nadirdir. 

Tehdidi koordine eden ve değerlendiren kişi, karadaki muharebeleri yöneten kişi ile aynı kişi olamaz. Ki bunu en son örneğine 1941 yılında, Nazi işgali sırasında şahit olunmuştu.

Askeri hiyerarşide Savunma Bakanı’ndan sonra ikinci adam olan ve Ukrayna’daki Rus birliklerinin başına getirilen Genelkurmay Başkanı Gerasimov, aynı zamanda Rus nükleer çantasını da elinde tutuyor. 

Bu atama Rus askeri liderliğin “mevcut tüm kurallarını ihlal ettiği” ve “işlerin planlandığı gibi gitmediğini” ortaya çıkaran bir karar. 

Bu değişikliğin, savaşın kapsamını genişletme planları olduğu anlamına geldiği açık. 

Savaşın ortasında Rus ordusunu yeniden yapılandırma eylemi başarılı olur mu şu an için bilinmez.

Dikkat çeken hava destek tugay ve alaylarının kurulması. Tümen yapısının artırılması. (22 tane tümen kurulması)

Rusya geçmişte silahlanma yatırımı için asker sayısını azaltmıştı. 

2008 yılındaki reformlarının aksine yeni reformlar, aynı zamanda yeni silahlara yatırım yapıp mevcut kuvvetleri yeni teçhizat ve ekiplerle donatırken, asker sayısında da büyük bir artış gösteriyor. 

Geçmişteki Rus planı, Avrupa ovasında veya Çin bölgesinde geniş çaplı bir savaştan uzak kalarak, dış ve iç tehditlere karşı koymaya muktedir bir Rus ordusu temin etmekti.

Bu oluşumlar iyi bir performans gösterdi ve bu, 2014’te ve Suriye’deki savaş kabiliyetleriyle de doğrulandı.

Rus Ordusu’ndaki ana değişiklik Ukrayna’yı işgal ile başladı.

Rusya Savunma Bakanlığı’nı bu askeri reformları, en azından Kremlin’in hayal ettiği şekilde başarıyla uygulamasını engelleyen birçok faktör söz konusu. 

Rusya’nın, bu oluşumları yönetmek için mevcut tüm araçları kullanma yeteneği, muhtemelen yeterli askeri personelin temin edilmesi sonucunu verecektir. 

Mevcut ve yeni sistemlerin modernizasyonu ve satın alınmasında zorluklar yaşanacak, bu da teçhizat bakımından NATO güçlerinden daha yetersiz olacak bir ordunun kurulmasına yol açacak.

Başkan Putin, eski Sovyet lideri Joseph Stalin’in “Nicelik de bir niteliktir” sözlerine dayanıyor. Hazırlandığı savaşta niteliğin karşısına niceliği mi atacak? Mümkündür.

Haritayı kim yırtacak ?

Rusya hak iddia ettiği bölgeler (Luhansk, Donetsk, Herson ve Zaporijya) üzerinde etkin kontrol sağlamak ve bu bölgeleri savunmak amacında. 

Askeri zaferlerin gecikmesi ile Putin, ordusunun performansının giderek küçümsendiğini fark ediyor.

Rusya’nın Ukrayna işgali hikâyesinde her şey var: iç çatışmalar, Moskava’da siyasi tasfiyeler, ‘ortadan kaldırılan’ bürokrat ya da askerler, güç mücadeleleri ve daha fazlası var. 

Rusya çatışmayı kış boyunca uzattığı taktirde, zaten yorgun düşmüş Ukrayna, enerji fakiri Avrupa ve dikkati dağınık ABD için işler daha tatsız hale gelebilir. Bu strateji Rusları da zorlayacak. 

Moskova, kara sınırlarına bitişik bir cephede savaşıyor. 

Aynı zamanda, Batı’nın henüz ihlal etmek veya tehdit etmek istemediği bir coğrafi derinliğe sahip. 

Rusya demografik derinliğin kendi lehine olduğunu biliyor, 40 milyona karşı 140 milyon insan. Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna’da Batı’ya karşı üst üste iki kez kaybedemeyeceğini biliyor. 

Bu mesele onun siyasi sonu, hatta Rusya’nın coğrafi ve etnik olarak parçalanması anlamına gelir. 

Savaştaki gaddarlığı bundan kaynaklanacak.

Putin, büyük stratejik değere sahip hızlı askeri başarılar elde etmese bile zamanın kendi tarafında olduğunu biliyor. 

Ukrayna’nın kazanımlarını kemirme süreci, özellikle doğu Ukrayna’da tüm hızıyla devam ediyor, edecek.

Putin için zaferi belirleme formülü daha önceki bir kararname ile ilhak ettiği dört bölgede tam kontrol; Donbass (Donetsk), Luhansk, Herson, Zaporijya.

Putin önümüzdeki dönem şiddetli savaşın ardından müzakerelere gitmeye hazırlanırken, maliyeti haklı çıkarmak için Rusya içinde dört bölgenin tamamen ilhakını pazarlayacaktır.

Tanklar kimin için çalı(şı)yor? 

Batı’nın tankların teslimat hızı belirleyici olacak. Neticede Putin bu tankların tamamen teslimini beklemeyecek ve bu kez tüm Ukrayna’yı kapsayacak şekilde Mart ayı ortası Nisan başı karşı saldırıya geçecektir.

Batı tank teslimatlarına coğrafi olarak en yakın olanlardan, yani Polonya, Almanya ve Avrupa’daki bazı NATO ülkelerinden başladı. Önümüzdeki dönem Ukrayna savaşında tüm yükü Polonya’nın çekeceği görülüyor. 

Rusya’nın bunu not ettiğini unutmamak gerekir. Önümüzdeki süreçte Polonya’da bombalı saldırılar, sabotaj eylemleri ve hatta üst düzey siyasetçilere yönelik zehirlenme ve suikast olayları da görülmesi muhtemeldir. Keza Belarus’taki Rus askeri varlığına karşı sabotaj ve saldırı eylemleri de olacaktır.

Ukrayna SİHA’larının seyir defteri 

Rusya Devlet Başkanı Putin, ülke genelindeki altyapı hedeflerine hava saldırıları başlatmak için Ukrayna işgalinde kullanılan taktikleri değiştirdiğinden beri Moskova, uzun menzilli ‘seyir’ füzeleri ve ’kamikaze İHA’ olarak adlandırılan iki ana silah kullanımını yoğunlaştırdı.

Her iki silah da hedefe uçan ve vardığında patlayan silahlar ancak her silah farklı bir tehdit oluşturur.

Yüzbinlerce veya milyonlarca dolara mal olan füzeler hızlı uçuyor. Çok büyük miktarda patlayıcı taşıyan bu füzelerin vurulması da zor.

Ukrayna için şimdi en büyük tehdit, küçük, yavaş, maliyeti ucuz ve vurulması kolay olmalarına rağmen drone’lar. Muhtemel önümüzdeki dönem en büyük tehdit sayıca çok olmaları nedeniyle sürü İHA’lar.

Rusya Devlet Başkanı Putin, 10 Ekim’de, savaş başladığından beri en büyük hava saldırılarıyla yeni savaş yöntemleri izleyeceğini belirttiğinde Rusya bir günde yüz milyonlarca dolar değerinde mühimmat kullandı.

O gün Rusya, Ukrayna genelindeki hedeflere 80’den fazla ‘seyir’ füzesi fırlattı.

Kalibr füzelerinin iki bin kilometrelik bir mesafeye uçma, hedeflerine ses hızının birkaç katı hızla inme ve nükleer savaş başlığı taşıma olasılığı da dahil olmak üzere 400 kilogramdan daha ağır savaş başlıkları taşıma yeteneğine sahip olduğu biliniyor.

Savaş gemileri ve komuta merkezleri gibi yüksek önem ve değere sahip iyi korunan ve iyi savunulan askeri hedefleri yok etmek için tasarlandı.

SİHA’ları vurmak, geniş bir alanı korumaktan ziyade belirli ve önemli hedefleri savunmaya uygun, sofistike hava savunması gerektirir.

Kiev sıklıkla Rusya tarafından fırlatılan füzelerin yarısından fazlasını düşürdüğüne vurgu yapıyor.

Savaşa verilen arada Rusya’nın elinde hala kaç füze olduğunu tam olarak bilmese de tedarikleri sınırlı ve füzelerle bu tür büyük çaplı saldırıların devam etmesi sürdürülemez.

Silahlı insansız hava araçları (SİHA), keşif ve gözetleme için veya havadan karaya mühimmat fırlatma platformları olarak kullanılabilir. Ancak onu bir silah olarak kullanmanın en basit yolu, hedefe doğru uçup onun üzerinde patlamaktır.

İran yapımı ‘Şahid kamikaze SİHA’ları’ küçük bir arabanın fiyatı kadar ucuza mal oluyor.

Rusya’nın ilk etapta İran’dan 2 bin kadar insansız hava aracı satın aldığı düşünülüyor. Her SİHA, yüksek hassasiyetli bir silah tarafından vurulacak kadar yavaş uçar, yalnızca bir top mermisine eşdeğer küçük bir patlayıcı yükü taşır, ancak yüzlerce kilometre yol kat edebilir.

Rusya tarafından düşük maliyetleri nedeniyle SİHA’lar sürüler halinde Ukrayna’ya gönderilebilir. Bu, bir veya ikisinin hedefi vurmasını, apartmanlarda sivilleri öldürmesini veya elektrik santralleri gibi hedeflere zarar vermesini engellemeyi zorlaştıracak. 

Yüksek değerli ve önemli hedefleri füzelerden korumak için kullanılan gelişmiş hava savunma sistemleri, ucuz insansız hava araçlarını savuşturmak için pek uygun değil. Bütün bir insansız hava aracı filosu, sadece bir tanesini düşürmek için tek bir karadan havaya füzeden daha ucuza mal olabilir. 

Özelleştirilmiş anti-SİHA savunma sistemleri, drone’ları izleyen ve takip eden yapay zeka yazılımını kullanarak bir sürünün zeminden gelişini ve düştüğünü ‘duyabilen’ sensörlere sahip sistemlerin ise Ukrayna’ya büyük çaplı teslim edilmeğini de görüyoruz.

Savaşın başlaması ile birlikte tanklar Kiev kapılarına yaklaşıp imha edilirken bazıları tank çağının sonunu ve anti-zırh silahlarının üstünlüğünü teorileştirdi. 

Başka bir yerden etrafının sarılması genellikle düşmanı zayıf durumda bırakır. 

Tam kuşatma sonrasında, imha süreci başlar.

Rus kuvvetleri hem Severodontsk hem de Lısıçansk şehirlerinde bu yaklaşımı izledi. Bugün Bahmut şehrinde ve diğerlerinde de bu yöntem takip ediliyor. 

Bu stratejiye İngilizce ‘Cauldron- kazan’ denir. (“Önden bir saldırı ile düşmanı hareketsiz hale getirirken, kanatlardaki kuvvetler, düşmanın etrafında “kazan” adı verilen bir cep oluşturarak çift kuşatma uygulama taktiği.”)

Masayı kim kurdu ?

Ukrayna’nın kendi topraklarında savaştığı unutulmamalı. Ukrayna bir ölüm kalım savaşı veriyor. 

Aynı zamanda savaşın iç hatlarında, yani Rus kuvvetleriyle temas yayının içinde savaşıyor. 

Ukrayna verdiği savaşın bir bütün olarak Batı’nın, özellikle ABD’nin Rusya’ya ve bu yolla dünya düzeninin yapısını değiştirmeye çalışan Çin’e karşı savaşı olduğunu biliyor. 

Ukrayna, Batı için çok önemli olduğunu biliyor; çünkü onun adına savaşıyor, bu nedenle Batı’dan çok fazla sayıda silah talep ediyor.

Ukrayna, Rus kuvvetlerine karşı yürüttüğü herhangi bir savunma savaşının, özellikle insani boyutta kendisi için kaybedilmiş bir savaş olduğunu da biliyor. Ukrayna’daki her şehir savaşında Kiev, seçkin savaşçılarının çoğunu kaybediyor.

Ukrayna, Batı’nın kendisine destek arama konusundaki herhangi bir tereddüdünün çöküşü anlamına geldiğini biliyor. 

ABD Kongresi’nde Cumhuriyetçiler lehine gerçekleşen değişiklikten duyduğu endişe bu yüzden.

Ukrayna tüm cephelerde savaşamayacağını biliyor, dolayısıyla önemli cephelere odaklanıyor. 

Bildiğiniz gibi ister bu savaşta, ister 2014’te Rus ordusunun işgal ettiği tüm toprakları, özellikle Kırım’ı kurtarmak mümkün değil. 

Öyleyse Ukrayna’nın zaferini belirleyecek formül nedir? 

Yani, Ukrayna ne zaman, hangi bir askeri başarıdan sonra masaya oturacak?

Putin’in nükleer silah kullanma tehdidini gerçekleştirmesi halinde üç muhtemel senaryo:

İlk senaryo, Rusya’nın Ukrayna ve Avrupa’da elektronik sistemleri çökerten yüksek irtifa ‘elektromanyetik darbe’ patlaması yapması. Nükleer silahlar yüksek irtifada patlarsa, uzakta bulunan elektronik cihazları devre dışı bırakacak elektromanyetik darbeye neden olabilirler. 

İkinci senaryo, düşük irtifalarda nükleer patlamalar yapmak ve on binlerce Ukraynalıyı öldürmek. Ancak bu komşu ülkelerdekileri etkilemeyecek.

Üçüncü senaryo ise, yüzeyde meydana gelecek bir nükleer patlama.

Bu patlama, radyoaktif maddelerin rüzgar ve toz yoluyla çeşitli bölge ve ülkelere iletilmesiyle milyonlarca insanın ölümüne ve altyapının tahrip olmasına neden olabilir.

ABD ve NATO’nun Rusya’nın nükleer silah kullanmasına nasıl yanıt verebileceğine dair 4 senaryo:

▪️Moskova dahil Rusya’ya misilleme bombardımanı;

▪️Ukrayna’daki tüm Rus birliklerine saldırmak;

▪️Kırım’a sınırlı nükleer saldırı;

▪️Rusya Federasyonu’nun Karadeniz Filosuna saldırı