Yazarlar

Mersiye-i Simurg

Davudî bir neşide yerine dudaklarımdaki

Yakubî bir mersiyedir Yusuf’ların ardından

Kudüs yalnızlığıdır şimdi kaderin üleştirdiği

Sen susak mısralarca uğurlanan kahraman

 

Darmaduman olmuştur meydanlardaki şenlik

99 kurşuna dizilmiştir Esma’ların hüsnü

Susta duran hınzırlarca doludur elan Rabia

Zebun bir talihtir mahzun bahtına düşman

 

Bir sinsi Brütüs iblislerce pusatlandırılmış

Sis bombalarıyla çöreklenmiş akşamın sisi

Murdar edilmiştir nazlı terütaze baharlar

Pusarık kanlı bulutlar ki alçaldıkça alçalan

 

Umursamaz ve omurgasız bir ümmettir

Somurtkan bir çark-ı devrana hempa

Pusuya yatkın okçu hüzünlerce avlanmış

Şu inanmış yüreğindir şaşmaz pusulan

 

Ihlamur çiçeklerince karşılanır salacan

Yarışır yağmur damlaları namazında secde için

Sis basmış gönüllerle nasıl yaşanır ki hayat

Tomurcuklanır ümit kül elenmiş toprağından

 

Varsın homurdansın dünlerin bugünlerin tarihi

O Vedud canan için varsın harap olsun bu can

Domur domur gözyaşı yanaklarından göğün

Tutsak samuray kalbidir esareti sonlandıran

 

Umur görmüş Mursi bu da geçer yahu

Devrilir bu çarh-ı sitem bir melek fiskesiyle

Mısır’dan kalkan o simurglar kervanına

Selam eyle biz geride kalmış kuşlardan

Bülent Tokgöz

3 yorum

Yorum göndermek için buraya tıklayın

  • Aziz Kardeşim,

    Şu muhteşem mısraların altına her ne yazsam, ne söylesem, yüreğinizde hissettiğiniz o derin ıstırap ve şu muazzam ifadelerin yanında çok sıradan ve basit kalacağının farkındayım. Rabbim, sizden ebediyyen razı olsun, şehitlerimizin makamlarını âli eylesin…