Analiz

107 yıllık mücadele: İmam Hatip’ler

15 Ocak 1949, Türkiye’de eğitim-öğretim hayatının dönüm noktalarından biridir. Bugün İmam Hatip Liseleri veya İmam Hatip Ortaokulları diye bildiğimiz okulların temelini atan kursların başlangıcıdır. Esasında İmam Hatip’lerin geçmişi 107 yıl öncesine kadar gidiyor. İmam Hatip Liseleri’nin ilk nüvesi; Osmanlı Devleti’nin son döneminde vaiz yetiştirmek amacıyla 1912 yılında açılan Medresetü’l-Vaizin ile imam ve hatip yetiştirmek üzere 1913’te […]

15 Ocak 1949, Türkiye’de eğitim-öğretim hayatının dönüm noktalarından biridir. Bugün İmam Hatip Liseleri veya İmam Hatip Ortaokulları diye bildiğimiz okulların temelini atan kursların başlangıcıdır.

Esasında İmam Hatip’lerin geçmişi 107 yıl öncesine kadar gidiyor.

İmam Hatip Liseleri’nin ilk nüvesi; Osmanlı Devleti’nin son döneminde vaiz yetiştirmek amacıyla 1912 yılında açılan Medresetü’l-Vaizin ile imam ve hatip yetiştirmek üzere 1913’te açılan Medresetü’l-Eimme ve’l-Huteba’dır. Bu iki medrese 1919’da Medresetü’l-İrşad adıyla birleştirildi.

Cumhuriyet’in kurulmasından sonra Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile din görevlisi eğitimi yeniden düzenlendi. 4. madde medreselerin kapatılmasına karşılık, imamlık ve hatiplik gibi dini hizmetlerin görülebilmesi için ayrı okullar açılmasını öngörüyordu. 1924 yılında İmam Hatip Mektepleri adı altında 29 merkezde açıldı. Okullar, 4 yıllık ortaöğrenim seviyesinde idi. Ancak bu okulların müdürleri özel bir din eğitimi görmemişti.

HANGİ BAHANELERLE İMAM HATİP KURSLARI KAPATILDI?

İmam Hatip Mektepleri 1930’da devlet tarafından ilgisizlik, ödenek göndermeme, öğrenci azlığı gibi bahanelerle kapatıldı. Belki de Harf Kanunu, Kur’an eğitiminin önündeki yasaklar, şapka kanunu gibi birçok uygulamanın yanına bu kapatma kararı da aynı niyetle idi…

1930-1950 yılları arasında bu kararların ve kanunların sonuçları toplumda bariz şekilde görülür. Din adamı yetişmemektedir. Yetiştirilmesine müsaade de edilmemiştir. Esasında Tek Parti yönetimi tarafından buna gerek de görüşmemiştir. Anlatılanlara göre o dönem cenazeleri yıkayacak görevli bulanamayacak hale gelinmiştir.

1945’te Türkiye’de ilk çok partili seçim yapılır. CHP kazansa da sonuçlar şaibelidir. Zira meşhur “açık oy, gizli tasnif” modeli uygulanmıştır. Ama sandıkta ortaya çıkan manzara bir şeyler anlatmış olacak ki 1949 yılında ortaokul mezunu, askerliğini yapmış kimselerin alındığı 10 ay süreli İmam Hatip Kursları açılarak din hizmeti görevlisi yetiştirme uygulaması başlatıldı. 1949 sonuna kadar 50 kişinin mezun olduğu bu kursların süresi daha sonra iki yıla çıkarıldı ve meslek okulu mezunlarının da kurslara girmesine imkân verildi.


CELALEDDİN ÖKTEN’İN İMAM HATİP DAVASINA KATKISI

İmam Hatip’lerden bahsederken merhum Celaleddin Ökten’i anmamak olmaz. Kendisi İmam Hatip’lerin kurucusu olarak kabul edilir. 1911’de başladığı öğretmenlik hayatında çok geçmeden ‘Celal Hoca’ nâmına kavuşan Ökten, 1925’te İmam Hatip Kurslarında İstanbul İmam-Hatip Mektebi Arapça muallimliğine tayin edilir. Yıllar sonra 1947’de emekli olsa da 1949’da İmam Hatip Okulları’nın açılması için büyük çaba sarf eder. Türkiye’nin ilk İmam Hatip Ortaokulu’nun müdürü olur. İmam Hatip’ler O’nun ismiyle anılır.

Vefat ettiği 1961’e kadar İmam Hatip davasının sembol ismi olan Celaleddin Ökten, zamanımızın önemli alimlerinden Prof. Sadettin Ökten’in de babasıdır.


1950’DE DEĞİŞİM BAŞLADI

1950 seçimleri Türkiye’de çok şeyin kökten değiştiği bir sürecin başlangıcı oldu. Sandıktan zaferle çıkan Demokrat Parti, seçim dönemlerinde söz vermiş olduğu İmam Hatip Okulları’nı (İHO) açtı. 4+3 şeklinde 7 yıl süreli İmam Hatip Okulları 1951-1952 döneminde 7 ilde açıldı.

1963-1964 öğretim yılında İmam Hatip Okulları’na ilk defa parasız yatılı öğrenci alınmaya başlandı.

İHO sayısı 1970-1971 döneminde 72’ye çıktı.

İmam Hatip Okulları milletten teveccüh görür görmesine ama zaruri olarak cevaz verenler ve hala istemeyenler vardır. Bunun için formatla sürekli oynanır.

22 Mayıs 1972’de yayımlanan bir yönetmelikle, İmam Hatip Okulları ortaokuldan sonra 4 yıl eğitim veren bir meslek okulu haline getirildi. 1973 yılında, o güne kadar İmam Hatip Okulları olarak anılan okullara İmam Hatip Liseleri (İHL) adı verildi. Bu dönemde İHL mezunlarında fark dersleri vermeden üniversitelerin edebiyat kollarına gidebilme hakkı tanındı.


ERBAKAN’IN SİYASİ ALANDAKİ ETKİSİ

1974’te kurulan CHP-Millî Selâmet Partisi hükümeti döneminde İmam Hatip Liseleri’nin ortaokul bölümü yeniden açıldı. 29 yeni İHL açıldı ve böylece okul sayısı 101’e çıktı.

1976’da kızını İHL’ye kaydetmek isteyen bir velinin hukuk mücadelesi sonucu o güne kadar sadece erkek öğrencilerin alındığı İHL’ye Danıştay kararı ile kız öğrenci alınmaya başlandı.

Merhum Prof. Necmettin Erbakan’ın liderliğinde Milli Selamet Partisi’nin ortak olduğu hükümetler döneminde (1975-1978) 230 yeni İHL açıldı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra 1985’e kadar yeni İHL açılmadı. 12 Eylül yönetimi tarafından Temel Eğitim Kanunu’nun 32. maddesinde yapılan bir değişiklikle İHL mezunlarının üniversitelerin tüm bölümlerine gidebilmesine imkân sağlandı.

1985’te ilk Anadolu İmam Hatip Lisesi olan Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi açıldı.

İHL’LERİN BAŞARISI KİMLERİ RAHATSIZ ETTİ?

1990’lı yıllarda, İmam Hatip Liseleri başta üniversite sınavları ve bilim olimpiyatları olmak üzere eğitsel ve kültürel alanda başarıları ile gündeme gelmeye başladı.

1993’te İstanbul’un seçkin 121 lisesinin katıldığı bilgi yarışmasında Kadıköy İHL birinci oldu.

1994’te Kartal Anadolu İHL son sınıf öğrencisi M. Önder Kıyıklık, ÖYS Fen Bilimleri 1.si, 1996 yılında Selim Tuzci Türkçe-Matematik 1.si oldu.

Başarı, okları da İHL’lerin üzerine çekti. 28 Şubat sürecini getiren gelişmelerden biri de buydu belki. İHL’lerin başarısının önünü kesmek isteyen güruhlar harekete geçti.


SİYASİ HAYATINA MAL OLDU!

16 Ağustos 1997’de dönemin başbakanı Mesut Yılmaz’ın ‘siyasi hayatım pahasına da olsa çıkaracağım’ diyerek ortaya koyduğu 4306 sayılı sekiz yıllık kesintisiz öğretim yasası, İHL’lerin ortaokul kısmının kapatılmasına yol açtığı için İHL’ler açısından bir dönüm noktası oldu. İHL’ler 1 yılı hazırlık, 3 yılı normal eğitim olmak üzere 4 yıllık liseler haline gelmiş oldu. Yani orta kısımları kapatıldı.

1998’de ise Katsayı uygulaması getirildi. Mezunların üniversitenin ilgili alanlarına girişini sağlayan düzenlemeyle İHL mezunlarının, İlâhiyat Fakültesi dışında bir bölüme girebilmeleri zorlaştırıldı.



BİN YIL SÜREMEDİ, ÜLKEYİ İHL’LİLER YÖNETİYOR

Bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat Post-Modern darbe süreci fazla sürmedi. Plandan büyük plan vardı ve 28 Şubat’ın üzerinden daha birkaç sene geçmişti ki, bir İHL’li Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı oldu. 2002’de iktidara gelen AK Parti’nin lideri Recep Tayyip Erdoğan, tabuları yıkmaya başlamıştı. Daha sonra cumhurbaşkanı olarak da bunu devam ettirdi.

Ve AK Parti iktidarı İHL’ler için özgürlük günlerinin geri dönmesi manasına geliyordu. 28 Şubat’tan sonra İHL sayıları düşmüştü. Öğrenci sayısı da azalmıştı. 2003’te İHL’deki öğrenci sayısı 65 bin civarındaydı. İHL sayısı ise 500’lerdeydi.

2009’da tüm meslek liselerini ve İmam Hatipleri mağdur eden farklı katsayı uygulaması 22 Temmuz tarihinde YÖK kararıyla kaldırıldı.

30 Mart 2012’de de 6287 sayılı kanunla 8 yıllık kesintisiz eğitim sona erdi. 4+4+4 diye bilinen uygulama başladı. Yani İmam Hatip Ortaokulları 15 yıl aradan sonra tekrar açıldı.

Bugün 5.200 civarı İmam Hatip Lisesi ve ortaokulu var ülkemizde. Öğrenci sayısı ise 1 milyon 300 binin üzerinde.