Analiz

Nuri Bilge Ceylan: İtiraf ediyorum…

8. Malatya Uluslararası Film Festivali tüm hızıyla devam ediyor. Bir yandan yerli ve yabancı filmleri izliyor, diğer taraftan etkinliklere katılıyoruz. Zaman yetmiyor. Başımız dönüyor. Mutluyuz. Festivalde 4 gün geride kaldı. Onlarca film ve organizasyon arasında yetişebildiklerimize katılıyoruz. Dostlarla muhabbet ediyoruz. Sinemanın derdiyle dertlenen insanlarla çözüm yolları üzerine konuşuyoruz. Derdimizin peşinden koşuyoruz. SİNEMA BİR İTİRAF ALANIDIR […]

8. Malatya Uluslararası Film Festivali tüm hızıyla devam ediyor. Bir yandan yerli ve yabancı filmleri izliyor, diğer taraftan etkinliklere katılıyoruz. Zaman yetmiyor. Başımız dönüyor. Mutluyuz.

Festivalde 4 gün geride kaldı. Onlarca film ve organizasyon arasında yetişebildiklerimize katılıyoruz. Dostlarla muhabbet ediyoruz. Sinemanın derdiyle dertlenen insanlarla çözüm yolları üzerine konuşuyoruz. Derdimizin peşinden koşuyoruz.


SİNEMA BİR İTİRAF ALANIDIR

Bütün bu yoğunluk içerisinde en dikkat çekici olanı hiç şüphesiz Nuri Bilge Ceylan’ın (NBC) ‘Masterclass’ diye nitelenen ‘ustalık sınıfı’ faaliyetiydi. 500 civarı kişinin katıldığı programda NBC kendi zaviyesinden sinemaya ve irtibatlı olduğu alanlara sorular çerçevesinden cevaplar verdi. Sinema sürecini ve bağlantılı olarak var oluşsal sorgu macerasını izah etti. Manşetlik çok şey söyledi.

Dünya çapında marka olmuş biri olarak şaşırtıcı şeyler söyledi. Ben şaşırmadım ama katılımcıların birçoğunda hayal kırıklığı (esasında sanatın ustalığı mesabesindeki bu sözler özellikle gençler tarafından yeterince sansasyonel bulunmadı) ile karışık şaşkınlık uyandıran ifadeler kullandı.

Usta olmadığını söyledi misal. Bir öğrenci olarak her yeni filminde kendine ve sorularına dair yeni bir yolculuğa çıktığını ifade etti. Her yönetmenin sinemada bir çeşit itiraf yolculuğunda olduğunu söyledi. Sinemanın kendisi için de itiraf mekanına dönüştüğünü vurguladı. Zaman zaman sinemadan bıktığını, her film sonrası bir sinema yapmama aşamasına geldiğini belirtti. İlginç karşılandı. Dünya markası olmuş biri neden bunları söylerdi ki!

NBC’nin söyledikleri üzerine uzun uzadıya yazılması gerekenler var ama başka bir yazıya inşallah…


BİZDE PARA ÇOK, ORTAK FİLM YAPALIM

MUFF Film platformu da başladı. Sunumlar öncesinde yarışmacılara ön eğitimler verildi. Film yapım süreçlerine dair kıymetli atölyeler düzenlendi.

Balkanlar’daki önemli festivallerin direktörlerinin katıldığı paneller düzenlendi. Her bir direktör yerel şartlardan bahsetti. Festival karakterlerini anlattı. Türk sinemacılarla ortak çalışmalar yapmanın kendilerini heyecanlandıracağını vurguladı. Sinemacılara duyurulur… Misal Macaristan’dan gelen bir film direktörü “Bizde para çok, gelin ortak yapımlara imza atalım” dedi. Şunu da öğrendik ki, Macaristan’da Kültür Bakanlığı yok. Piyango gelirlerinin yüzde 80’i doğrudan sinemaya fon olarak sunuluyormuş. Harika bir durum. Darısı memleketimizin başına…


İYİLİK SORGULANIR MI?

Ve filmler devam ediyor.

Vuslat Saraçoğlu’nun yeni filmi Borç’u izledik. Beğendik. ‘İyilik sorgulaması’ üzerine bina edilmiş olan filmin başarısı duygusunda. Kadın yönetmen elinden çıkmış bir ile filmi Borç. İyiliğin hangi şartlarda kimlere karşı takınılacak bir tavır olduğu ya da böylesi planlı şekilde takınılabilecek bir tavır, erdem olup olmadığı üzerinden ele alınan hikayeye sahip. Başarılı oyunculuklarının da katkısıyla olgun bir duygunun perdeye geldi film, yönetmenin ilerideki emin adımlarına da işaret ediyor. İyilik gibi temel insani bir haslet üzeri eşelendiğinde elbette aksaklıklar ortaya çıkmış. Kalabalık bir karakter konvoyu olmasa da meselelerin kilitlendiği noktalar ve çözüme giden yolların çeşitliliğinin resmedilmesi zaman zaman dağınık bir tabloya yol açmış. Cevap vermek değil soru sormak peşinde olan yönetmen Vuslat Sabancı, filmiyle alakalı sorulara verdiği cevaplarda olgun bir tavır sergiledi. Hala filme dair kendisinde netleşmemiş noktalar olduğunu, cevabını bulamamış sorular olduğunu, bunun da kendisi açısından sinema yapmanın ana gayesi olduğunu dile getirdi. Ucu açık bırakılmış noktaların, izleyicinin şahsi idrak noktalarıyla birlikte filmin duygu bütünlüğünü sağlayacağı mesajını verdi. Vuslat Saraçoğlu’na, sinema yolculuğunda başarı diliyorum…


YOZGAT’TA BİR ANTİKAHRAMAN!

MUFF’un ulusal ana yarışma kategorisinde yarışan bir diğer film ise Güvercin Hırsızları… Film sonrası moderasyonu da dilim döndüğünce yapmaya çalışırken, uzun süren bir soru-cevap programıyla yönetmen Osman Nail Doğan’ın yöntem ve ritim duygusunu masaya yatırdık. Yozgat’ta güvercin merakı olan ve bir komşusunun mağduriyetini gidermek için güvercinleri çalıp satarak gerekli kaynağı sağlama yolunu seçen Mahmut’un peşinde bir Anadolu şehrinin ruhuna da şahitlik ettik. Yönetmenin çocukluğunda şahit olduğu tipler üzerine bina edilen karakterlerin ışığında bir ilk film seyrettik. Dingin ritmiyle dikkat çeken film, ilk uzun metraj yönetmenlik tecrübesi olarak başarılı bir tablo çiziyor. Bir nevi antikahraman olan Mahmut’un iyi bir şey için kötü bir yolu tercih etmesinin işlenişinde sorunlar olduğunu düşünüyorum mahmut’un tercih ettiği yola dair eleştiri olsa da film bitiminde hepimiz Mahmut’u hoş görüyoruz. Hollywood’un çok sık başvurduğu antikahraman yönteminin bir taşra hikayesinde aksak şekilde kurgulandığını söyleyebiliriz. Filmde belgesel nitelik oluşturan amatör oyuncu tercihi ise filme sahicilik katıyor. Filmdeki bütün oyuncular içerisinde sadece 3 kişi profesyonel oyuncu. Başrol başta olmak üzere ana karakterlerin çoğu ilk kez oyunculuk yapıyor. Şehrin ve meselenin ve film dilinin dingin ritmindeki uygunluk hikaye ve senaryodaki kısmi uyumsuzluklar sebebiyle aksasa da Güvercin Hırsızları, bir ilk film olarak gelecek vaat eden 24 yaşındaki yönetmenin yolunun açık olduğuna işaret ediyor.

İRAN ÜRETİMİ KARA FİLM

İran’da üretilen bir kara film olan Bir Ejderha Uyanır’u izlemek de MUFF’ta nasip oldu. 2016 yapımı olan film, belgesel niteliği de taşıyan sürprizlerle dolu işleyişiyle İran Sineması’nda ayrı bir tat oluşturmuş. Müzikleri çok etkileyici. İşleyiş cesurca. Mani Haghigi, polisiye unsurlar taşıyan ve yaşanmış olaylardan yola çıkarak perdeye taşıdığı filmiyle gerçek ve kurgu arasında gidip gelirken çarpıcı işçiliğiyle dikkat çekiyor. Mutlaka izleyin.

MALATYA FİLM PLATFORMU HEYECAN VERİYOR

Önümüzdeki iki gün daha çok Malatya Film platformu etkinlikleriyle geçecek benim için. Sinema sektörü açısından çok önemli olan ve TRT’nin desteklediği program çerçevesinde birçok başlıkta sinemacılara kan verilecek. Kısa film, senaryo yazım ve yapım destekleri için onlarca sinemacı projeleriyle Malatya’da. Hepsine başarı diliyorum. Heyecan uyandıran çabalara şahit oluyorum.

Allah festivallerimizi çoğaltsın. Ama daha çok böylelerini ve çabalarını…